Bulutların Üzerindeki Bakkal

Gökyüzünde yaşayan sihirli bakkal Yıldız Usta'nın masalıdır.

Bulutların Üzerindeki Bakkal

Masalı Dinle

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Gökyüzünün en yüksek bulutunda Yıldız Usta adında sihirli bir bakkal varmış. Dükkanı kristalden yapılmış, rafları gümüş tellerdenmış. Bu bakkalda sıradan ürünler satılmazmış. Rüya konserveleri, mutluluk şekerleri, cesaret ekmeği satarmış. Müşterileri de sıradan değilmiş. Melekler, bulut yaratıkları ve yıldız periler gelirmiş.

Her sabah Yıldız Usta dükkanını "pırıl pırıl" diye parlatırmış. Sihirli değneğiyle rafları düzenlermiş. "Hadi bakalım, bugün kimler gelecek?" dermiş. Dükkanının kapısı gökkuşağından yapılmış, zili de yıldız tozundan olmuş. "Tıngır mıngır" diye çok güzel ses çıkarırmış. Yıldız Usta her müşterisini çok severmiş.

İlk müşteri Bulut Bey olmuş. Beyaz sakalları pamuk gibiymiş. "Günaydın Yıldız Usta!" demiş. "Yağmur tohumları var mı?" diye sormuş. Yıldız Usta gülümsemiş. "Tabii ki var!" demiş. Mavi bir kavanozdan gümüş tohumlar çıkarmış. "Bunlar en kaliteli yağmur tohumları!" demiş. Bulut Bey çok sevinmiş ve "Harikaaaa!" diye bağırmış.

Öğleyin Ay Hanım gelmiş. Gümüş elbisesi "şıkır şıkır" ses çıkarıyormuş. "Uyku pudrası bitmiş!" demiş. Yıldız Usta hemen koşmuş. Mor bir şişeden altın renginde pudra çıkarmış. "Bu pudrayla bütün çocuklar tatlı rüyalar görecek!" demiş. Ay Hanım çok memnun olmuş. "Sen gerçek bir sanatçısın!" demiş.

Akşam vakti Rüzgar Kardeşler gelmiş. "Vıııınnn" sesleriyle içeri girmişler. "Hız şurubu lazım!" demişler. Yıldız Usta yeşil bir şişe uzatmış. "Bu şurupla daha hızlı esebilirsiniz!" demiş. Rüzgar Kardeşler "Süperrrr!" diye bağırarak uçup gitmişler. Dükkan bir anda "fış fış" sesleriyle dolmuş.

Gece en özel müşteri gelmiş. Güneş Baba yorgun yorgun içeri girmiş. "Çok yoruldum Yıldız Usta!" demiş. Yıldız Usta ona altın renginde enerji içeceği vermiş. "Bu seni dinçleştirecek!" demiş. Güneş Baba içeceği içince "Ahhhh!" demiş rahatlamış. Tekrar parlak ve güçlü olmuş. "Teşekkürler dostum!" demiş.

Yıldız Usta'nın bakkalı sadece satış yapmakla kalmıyormuş. Gökyüzünün dengesini de sağlıyormuş. Yağmur, güneş, rüzgar hepsi onun ürünleriyle çalışıyormuş. Dünya'daki insanlar bunun farkında değilmiş ama Yıldız Usta onlar için de çalışıyormuş. Her güzel hava, her tatlı rüya onun sayesindeymiş.

Bir gün büyük bir fırtına çıkmış. Bütün müşteriler aynı anda gelmiş. "Yetişemeyeceğim!" demiş Yıldız Usta. Ama o zaman sihirli bir şey olmuş. Bütün ürünler kendiliğinden hareket etmeye başlamış. "Biz sana yardım ederiz!" demişler. Şişeler uçmuş, kavanozlar dans etmiş. "Vızz vızz" sesleriyle her şey yerli yerine gitmiş.

O günden sonra Yıldız Usta'nın bakkalı daha da sihirli olmuş. Ürünler müşterilerin ihtiyaçlarını anlıyor, kendiliğinden hazırlanıyormuş. Gökyüzünün en mutlu yeri orası olmuş. Herkes "Bu bakkalda gerçek sihir var!" diyormuş. Yıldız Usta da çok mutluymuş. Gökten üç yıldız düşmüş, biri Yıldız Usta'ya, biri müşterilerine, biri de bütün dünyaya. Onlar da uzun uzun mutlu yaşamışlar.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow