Gizli Kahraman Serap

Ailesini korumak için erkek kılığına giren cesur Serap'ın masalıdır.

Gizli Kahraman Serap

Masalı Dinle

Bir zamanlar yeşil tepelerin arkasında güzel bir köy varmış. Bu köyde Serap adında çok cesur bir kız yaşarmış. Serap'ın babası yaşlı bir adamdı ve dizleri ağrıyormuş. Elleri de titrek olmuştu artık. Köyü yaramaz adamlar rahatsız etmeye başlamış ve herkes çok üzülmüş.

Bir gün köyün meydanında davul çalmışlar, "Düm tak tak düm!" Herkes toplanmış meydana. Köy başkanı yüksek sesle bağırmış, "Yaramaz adamlar geliyor, her evden bir erkek onları durdurmaya gitmeli!" Serap'ın babası çok üzülmüş ve "Ahhh, keşke genç olsaydım" diye iç geçirmiş.

O akşam Serap babasının üzüldüğünü görmüş. Kalbi çok ağrımış ve "Babacığım neden üzülüyorsun?" diye sormuş. Babası "Kızım, yaramaz adamları durdurmaya gitmem lazım ama ben çok yaşlıyım" demiş. Serap babasına sarılmış ve "Merak etme baba, bir çare bulacağız" demiş. Gece boyunca düşünmüş durmuş.

Sabah erkenden Serap kalkmış ve aynaya bakmış. Makas alıp saçlarını kesmiş, "Çat çut çat!" Sonra babasının eski elbiselerini giymiş. Şapkasını kafasına geçirmiş ve kendine bakmış. "Vay be, şimdi erkek çocuğa benziyorum!" demiş gülümseyerek.

Babası uyandığında Serap'ı tanıyamamış. "Sen kimsin evladım?" diye sormuş. Serap gülerek "Ben senin oğlun Serap!" demiş. Babası çok şaşırmış, "Olamaz kızım, sen çok küçüksün!" demiş. Ama Serap kararlıydı ve "Güçlüyüm baba, bak şöyle!" diye kol kaslarını göstermiş.

Köy meydanında bütün erkekler toplanmış. Serap da aralarına katılmış sessizce. Kimse onun kız olduğunu anlamamış. Başkomutan bağırmış, "Haydi arkadaşlar, antrenman zamanı!" Serap çok çalışmış ve at binmeyi öğrenmiş. Atın üstünde "Cıp cıp cıp" diye sesler çıkararak güldüğünü gizlemiş.

Oyun dersleri başlamış. Serap ilk başta zorlanmış ama pes etmemiş. Her gün pratik yapmış, "Hışş vuş hışş!" diye tahta kılıcını sallamış. Diğer arkadaşlar "Bu çocuk çok yetenekli" demişler. Serap içinden "Sevdiklerini korumak istiyorsan güçlü olmalısın" diye düşünmüş.

Büyük gün gelip çatmış. Yaramaz adamlar tepelerin arkasından görünmüşler. Serap kalbinin çok hızlı attığını hissetmiş ama korkamamış. "Ben ailem için buradayım!" diye bağırmış cesurca. Diğer arkadaşlar da "Hurra!" diye bağırarak ona katılmışlar.

Oyun başlamış ve Serap çok cesurca oyun oynamış. "Hıyaaa!" diye bağırarak yaramaz adamları kovalamış. Bir anda yaramaz adam Serap'a dokunmuş ve Serap düşmüş. "Ayy!" diye bağırmış ama oyuna devam etmiş. Sonunda köyü kurtarmışlar ve yaramaz adamlar uzaklara kaçıp gitmişler.

Doktor Serap'ın koluna bakarken gerçeği öğrenmiş. "Aman Tanrım, bu bir kız çocuğu!" diye şaşırmış. Diğer arkadaşlar önce çok şaşırmışlar ama sonra alkışlamaya başlamışlar. "Sen gerçek bir kahramansın Serap!" demişler hep birden.

Serap eve döndüğünde köy halkı onu karşılamış. Babası sevinçle koşmuş ve kızını sıkıca sarılmış. "Kızım, sen benim en büyük gururumsun" demiş. Anne de gelmiş ve "Cesur kızım benim!" diye öpmüş. Bütün köy "Yaşasın cesur Serap!" diye bağırarak şenlik yapmışlar.

Gökten üç altın kalp düşmüş:
Biri Serap'ın göğsüne cesaret kalbi olmuş, çünkü ailesini korumak en büyük sevgidir.
Biri masalı dinleyen çocukların yüreğine güven dolmuş.
Biri de herkesin kalbine aile sevgisinin gücü yerleşmiş. Ve gökyüzü masal gibi gülümsemiş.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow