Gözde'nin Azimli Hikayesi
İstanbul'da yaşayan ve dans etmeyi çok seven Gözde'nin, azim ve çalışkanlıkla hayallerine ulaşma masalıdır.

Bir varmış bir yokmuş, güzel İstanbul'un renkli sokaklarında Gözde adında sevimli bir kız yaşarmış. Gözde'nin yanaklarında güller açar, gülünce gözleri ışıl ışıl parlarmış. Gözde biraz tombul bir kızmış ama kalbi de bir o kadar büyükmüş.
Gözde en çok dans etmeyi severmiş. Evde annesinin çaldığı müziklerle "Hoplayıp zıplayıp" dans edermiş. Ama okulda bazı çocuklar "Sen çok tombulsun, dans edemezsin" derlermiş. Bu sözler Gözde'yi üzse de, o dans etmeyi hiç bırakmazmış. Bir gün okula yeni bir dans öğretmeni gelmiş. Ayşe Öğretmen, tüm çocukları dans kursuna davet etmiş. Gözde heyecanla parmak kaldırmış ama içinden "Ya beni almazsa?" diye endişelenmiş. Ayşe Öğretmen, Gözde'nin parmak kaldırdığını görünce gülümsemiş: "Tabii ki sen de katılabilirsin Gözde, her çocuk dans edebilir!"
İlk dans dersinde Gözde biraz zorlanmış. "Puf puf" diye soluklanırken, yanındaki arkadaşı Elif ona gülümsemiş: "Merak etme, ben de zorlanıyorum. Birlikte çalışalım mı?" Gözde sevinçle başını sallamış. O günden sonra Elif ve Gözde her gün dans etmek için buluşmaya başlamışlar.
Ayşe Öğretmen onlara özel hareketler göstermiş. "Önce yavaş başlayalım, sonra hızlanırız. Önemli olan dans etmekten keyif almak" demiş. Gözde her gün biraz daha fazla dans etmiş. Artık "puf puf" diye daha az soluklanıyormuş. Vücudu daha güçlü, hareketleri daha akıcı olmaya başlamış.
Annesi Gözde'nin değişimini fark etmiş. "Yavrum, dans seni çok mutlu ediyor, gözlerin ışıl ışıl parlıyor" demiş. Babası da ona "Dansını izlemek bizi çok gururlandırıyor" diye destek olmuş. Gözde artık sadece dans etmekle kalmıyor, sağlıklı yiyecekler yemeye ve daha fazla hareket etmeye de dikkat ediyormuş.
Bir gün okul müdürü büyük bir haber vermiş: "Çocuklar, İstanbul Dans Şenliği'ne katılacağız!" Bu haber herkesi heyecanlandırmış. Ayşe Öğretmen, Gözde'yi sınıfın dans gösterisinde öne çıkarmak istediğini söylemiş. Bazı çocuklar "Ama o yapamaz" diye fısıldamışlar. Gözde bir an tereddüt etmiş ama sonra "Ben yapabilirim!" demiş.
Gözde ve arkadaşları her gün çalışmışlar. "Bir iki üç, bir iki üç" diye sayarak adımlarını tekrar etmişler. Gözde artık daha az yoruluyor, daha güzel dans ediyormuş. Aynada kendine baktığında, gülümseyen, güçlü bir kız görüyormuş. Vücudu da yavaş yavaş değişmeye başlamış. Büyük gün gelip çatmış. İstanbul Dans Şenliği'nde binlerce insan varmış. Gözde sahne arkasında biraz gerginmiş. Ayşe Öğretmen onun elini tutmuş: "Sen hazırsın Gözde, kendine güven. Dans etmeyi sevdiğini hatırla." Gözde derin bir nefes almış.
Sahneye çıktığında, ışıkları görünce bir an duraksasa da müzik başlayınca kendini müziğe bırakmış. "Hop şap şup" diye neşeli adımlarla dans etmeye başlamış. Herkes onun ne kadar güzel dans ettiğini görünce şaşırmış. Gözde'nin yüzündeki mutluluk, hareketlerindeki zarafet herkesi büyülemiş. Dans bittiğinde salon alkışlarla dolmuş. "Yaşa Gözde, harikasın!" sesleri yükselmiş.
O günden sonra Gözde okulun en sevilen öğrencilerinden biri olmuş. Diğer çocuklara da dans etmeyi öğretmeye başlamış. Artık kimse onun yapamayacağını düşünmüyormuş. Gözde herkese "Eğer bir şeyi gerçekten çok istersen ve onun için çalışırsan, başarabilirsin" diyormuş.
Gökyüzünden üç yıldız düşmüş; biri dans etmeyi sevenlere, biri kendine inananlara, biri de bu masalı dinleyip kendi yıldızını keşfedenlere. Çünkü herkesin içinde parlayan bir yıldız vardır, önemli olan ona inanmak ve parlamasına izin vermektir!
Tepkiniz Nedir?






