Kaptan Sinbad ve Zaman Aynası
Cesur Kaptan Sinbad, yedi denizi aşarak geçmişi ve geleceği gösteren sihirli aynayı bulur.

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, denizler köpüklü, yıldızlar ışıklı iken, cesur bir denizci yaşarmış. Adı Sinbad'mış bu yiğit kaptanın, gemisiyle denizlerde dolaşır, "Dalgalaaar, rüzgarlaaar!" diye şarkılar söylermiş. Bir gece rüyasında ak sakallı bir bilge görmüş. "Sinbad, yedi denizin sonunda Zamanın Aynası var, onu bulmalısın!" demiş bilge.
Sinbad sabah uyanınca hemen hazırlıklara başlamış. Gemisine erzak yüklemiş, en cesur tayfalarını toplamış. "Arkadaşlar, büyük bir yolculuğa çıkıyoruz!" demiş heyecanla. Tayfalar "Nereye gidiyoruz kaptan?" diye sormuşlar. "Zamanın Sihirli Aynası'nı bulmaya!" demiş Sinbad. Gemi limandan ayrılırken martılar "Ciyaak ciyaak!" diye uğurlamışlar onları.
Birinci denizde sakince ilerlemişler, sular berrak ve durgunmuş. İkinci denize girdiklerinde devasa bir balina görmüşler. Balina "Puuuufff!" diye su fışkırtmış havaya. "Merhaba koca dostum!" demiş Sinbad. Balina onlara yol göstermiş, "Batıya gidin, orada bilge kaplumbağa var" demiş. Sinbad teşekkür etmiş, gemi "Şap şup" seslerle ilerlemiş.
Üçüncü denizde yüz yaşında bir kaplumbağa bulmuşlar. Kaplumbağa "Hooop, sonunda geldiniz!" demiş yavaşça. "Size bir sır vereyim, Zamanın Aynası'nı koruyaan bir deniz ejderhası var" demiş. Sinbad "Korkmuyoruz!" demiş cesurca. Kaplumbağa gülümsemiş, "Ejderha aslında yalnız, ona güzel bir hikaye anlatın, sizi geçirir" demiş.
Dördüncü denizde kristal gibi parlayan buzullar varmış. "Çınn çınn!" diye ses çıkarıyormuş buzlar birbirine çarpınca. Gemi buzların arasından "Kırç kırç" seslerle geçmiş. Beşinci denizde sıcak sular varmış, buharlar "Fısss fısss" yükseliyormuş. Tropikal kuşlar geminin etrafında "Cik cik civik!" diye ötüşmüşler.
Altıncı denizde fırtına çıkmış, "Gümbür gümbür!" diye gök gürlemiş. Dalgalar gemiyi sallamış ama Sinbad korkusuzca dümende durmuş. "Dayanın dostlarım!" diye bağırmış. Fırtına dinince, önlerinde yemyeşil bir ada belirmiş. Adanın ortasında eski bir tapınak varmış, kapısında dev ejderha uyuyormuş.
Sinbad ejderhaya yaklaşmış, "Uyan güzel ejderha!" demiş yumuşakça. Ejderha gözlerini açmış, "Kimsin sen?" diye sormuş. Sinbad "Ben Sinbad, sana güzel bir hikaye anlatmaya geldim" demiş. Ejderhaya memleketinin hikayelerini anlatmış. Ejderha "Ohhh, ne güzel!" demiş mutlulukla. "Yüz yıldır kimse benimle konuşmamıştı, geçebilirsiniz" demiş.
Tapınağın içinde, ortada büyük bir ayna duruyormuş. Ayna "Vızz vızz" diye titreşiyormuş. Sinbad aynaya bakınca önce geçmişi görmüş; dedelerinin nasıl yaşadığını, eski zamanları görmüş. "Vaaaay!" demiş şaşkınlıkla. Sonra gelecek görünmüş; insanların mutlu yaşadığı, denizlerin temiz olduğu güzel günler görmüş.
Sinbad aynayı almamış, "Bu ayna burada kalmalı, herkes gelip bakabilmeli" demiş bilgece. Ejderha çok duygulanmış, "Sen gerçek bir kahramansın!" demiş. Sinbad ve tayfaları geri dönmüşler. Yolda gördükleri tüm deniz canlılarına aynadan gördüklerini anlatmışlar. "Gelecek güzel olacak!" demişler.
Memleketlerine döndüklerinde herkes merakla sormuş "Ne buldunuz?" diye. Sinbad "En büyük hazineyi buldum, umut ve bilgelik!" demiş. Herkese yolculuğunu anlatmış, "Zamanın Aynası bize gösterdi ki, geçmişten ders alıp geleceği güzel yapmalıyız" demiş. Herkes "Yaşasın Kaptan Sinbad!" diye sevinmiş.
Onlar ermiş muradına, gökten üç yıldız kaymış. Biri cesur Sinbad'a, biri vefalı ejderhaya, biri de bu masalı dinleyen minik kaptanımıza. Yedi denizde hep umut, hep dostluk varmış sonsuza dek.
Tepkiniz Nedir?






