Kartal Kanatlı Metin

Genç Metin, yaralı bir kartalı iyileştirmiş. Kartal ona rehberlik etmiştir.

Kartal Kanatlı Metin

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde yüksek dağların eteklerinde, yemyeşil yaylalarıyla ünlü bir köy varmış. Bu köyde Metin adında, gözleri ışıl ışıl parlayan genç bir delikanlı yaşarmış. Metin, hayvanları çok sever, doğanın her köşesinde bir sır ararmış.

Bir öğleden sonrası, Metin yaylada gezinirken garip bir ses duymuş: "Ciyak ciyak!" diye bir çığlık yankılanmış. Sese doğru ilerlediğinde, yerde kanadı kırık, minicik bir yavru kartal görmüş. Yavru kartal çaresizce çırpınıyormuş. Metin'in yüreği "küt küt küt" atmış, hemen yavru kartalı yerden almış. Onu incitmeden, nazikçe kucağına oturtmuş, minik tüylerini okşamış. Yavru kartal, Metin'in sıcaklığıyla biraz sakinleşmiş.

Metin, yavru kartalı dikkatlice evine getirmiş. Annesiyle birlikte kanadını sarmışlar, onu beslemişler. Her gün taze etle besler, suyunu verirmiş. Yavru kartal, Metin'in şefkatli ellerinde günden güne iyileşmiş. Kanatları güçlenmiş, gözleri daha keskin bakmaya başlamış. "Ciyuvvv!" diye sevinç çığlıkları atarmış artık, sanki Metin'e teşekkür edermiş gibi.

Yavru kartal büyümüş, kocaman ve güçlü bir kartal olmuş. Metin onu "Alp" diye çağırmış. Alp, Metin nereye gitse onu takip eder, omuzuna konarmış. Bazen de Metin'in başının üzerinden "fır fır fır" diye uçarak neşeli oyunlar yaparmış. Onların dostluğu köydeki herkesin dilindeymiş. Köyün yaşlıları, böyle bir dostluğun nadir olduğunu söyler dururlarmış.

Bir gün Metin, dağlarda yolunu kaybetmiş. Hava kararmaya başlamış, etrafı sis basmış, bir de üzerine soğuk bir rüzgar "uğultuyla" esmiş. Tam ümitsizliğe düşecekken, Alp kanatlarını "fır fır fır" çırparak Metin'in önünde uçmaya başlamış. Keskin gözleriyle sisin içinden patikayı bulmuş, Metin'i tehlikeli uçurumlardan uzak tutmuş. Metin, Alp'in arkasından güvenle yürümüş ve sonunda köye ulaşmış. "Oley!" diye sevinçle bağırmış Metin, Alp'e kocaman sarılmış. Alp, onun en sadık dostu ve rehberi olmuştu.

Ertesi bahar, köyde büyük bir sorun baş göstermiş. Uzun süren kuraklık tarlaları kurutmuş, pınarların suyu çekilmiş. Köylüler, "Eyvah!" diye feryat ederken Metin ve Alp, bu duruma bir çare bulmaya karar vermişler. Metin, "Belki de Alp, saklı bir su kaynağı bulmamıza yardım eder," diye düşünmüş. Alp, "cırrr cırrr" diye sesler çıkararak Metin'i en yüksek zirvelere doğru yönlendirmiş.

Zirvelere ulaştıklarında, Alp aniden aşağıya doğru "hızlıca süzülmüş", sanki bir şey keşfetmiş gibiydi. Metin de onu takip etmiş, kalbi heyecanla "pır pır pır" atıyordu. Bir kayalığın dibinde, yemyeşil otların arasından "fışır fışır" diye akan berrak bir su kaynağı bulmuşlar. Hem de daha önce kimsenin bilmediği, gürül gürül akan bir kaynakmış! Köylüler bu haberle "yaşasın!" diye sevinmişler. Hep birlikte çalışıp suyu köye ulaştırmışlar, tarlalar yeniden yeşermiş.

Metin, kartal dostu Alp sayesinde köyün kahramanı olmuş. Hayvanlara şefkatle yaklaşmak ve doğayla uyum içinde yaşamak gerektiğini herkese öğretmiş. Alp'in bilgeliği ve gücüyle Metin'in cesareti birleşmiş, herkese örnek olmuşlar. Onların dostluğu dilden dile dolaşmış, masallara konu olmuş. Metin, hayatı boyunca Alp ile birlikte nice maceralara atılmış, her zaman iyiliği ve doğruyu aramış.

Gökten üç pınar suyu düşmüş: Biri Metin'in köyüne bereket olmuş, çünkü iyilik ve cesaret her zaman karşılığını bulurmuş. Biri masalı dinleyen çocukların kalbine umut olmuş. Biri de herkesin kalbine paylaşmanın ve dostluğun güzelliği olmuş. Masalımız da böylece mutlulukla bitmiş.

Paylaş

Tepkiniz Nedir?

Beğendim Beğendim 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Sevdim Sevdim 0
Güldüm Güldüm 0
Kızdım Kızdım 0
Üzüldüm Üzüldüm 0
Şaşırdım Şaşırdım 0