Minik Bebek ve Gülümseyen Ay
Minik Efe'nin her gece penceresinden Ay'a el sallamasını anlatan bir masaldır.
Bir varmış bir yokmuş, minik Efe, güzel pencereli odasında yaşarmış. Efe, gündüzleri oyuncaklarıyla "tak tuk tak tuk" oynar, renkli toplarıyla "hop hop hop!" diye zıplarmış. Annesiyle babası ona "gugu gaga" der, sarılıp "muck muck" öper, çok severlermiş. Ama Efe'nin en sevdiği an, akşam olunca gelirmiş. Çünkü akşam olunca gökyüzünde yuvarlak, bembeyaz bir arkadaş belirirmiş. Bu arkadaş, Ay'mış.
Her akşam, annesi Efe'yi yatağına yatırırmış. Efe, yatağına yatınca hemen pencereye bakarmış. İşte orada! Bembeyaz, kocaman Ay! Ay, Efe'ye göz kırpar gibi parıldarmış. Efe, Ay'ı görünce çok sevinirmiş. Minik elini kaldırıpmış ve "Aaay! Aaay!" diye seslenerek Ay'a "Bye bye!" dermiş gibi el sallarmış. Ay da sanki Efe'ye gülümser gibi, pırıl pırıl parıldarmış.
Bir akşam, Efe'nin babası pencerenin perdesini açmayı unutmuş. Efe yatağında Ay'ı beklerken, bir türlü Ay'ı görememiş. "Hımm!" diye ses çıkarmış. Annesine babasına bakmış, ama onlar uyumak üzereymiş. Efe, kendi başına Ay'ı bulmaya karar vermiş. Minik ayaklarıyla "pıt pıt pıt" diye yataktan inmiş ve pencereye doğru ilerlemiş. Boyu yetmediği için parmak uçlarına yükselmiş, perdeye uzanmış.
Efe, minik elleriyle perdeyi çekmeye çalışmış. "Hoooop!" diye tüm gücünü kullanmış. Perde yavaşça aralanmış. İşte orada! Bembeyaz, kocaman Ay! Ay, Efe'yi görünce daha da parlamış. Efe, sevinçle "Aaay! Aaay!" diye tekrar el sallamış. Ay da sanki "Merhaba minik dostum!" der gibi Efe'ye kocaman bir gülücük atmış. Efe, Ay'ın gülücüğünü görünce kahkahalarla "Kıkır kıkır!" diye gülmüş.
Efe, her gece Ay'la konuşmaya devam etmiş. Bazen Ay'a oyuncaklarını göstermiş. "Tıkır tıkır" ses çıkaran topunu Ay'a doğru tutmuş. Bazen de Ay'a en sevdiği kitabını uzatmış, sanki Ay'ın da okumasını istermiş. Ay da her seferinde daha parlak parlayarak Efe'yi dinlemiş. Sanki "Evet evet! Ne güzel oyuncaklar, ne güzel kitaplar!" dermiş gibi ışıldarmış. Efe'nin kalbi "pır pır pır!" diye sevinçle atarmış.
Efe büyüdükçe, Ay ile olan dostluğu da büyümüş. Artık Ay'a sadece el sallamıyor, "İyi geceler Ay! Yarın yine görüşürüz!" diyormuş. Ay da Efe'nin bu tatlı sözlerini duydukça ışığını daha da güçlendirirmiş. Efe, Ay sayesinde gecelerin hiç de korkutucu olmadığını öğrenmiş. Aksine, gecelerin güzel ve aydınlık bir dostla dolu olduğunu anlamış. Bu dostluk Efe'ye çok iyi geliyormuş.
Bir gün Efe, kreşe başlamış. Arkadaşlarına Ay ile olan dostluğunu anlatmış. "Benim her gece pencereden konuştuğum bir dostum var," demiş. Arkadaşları merakla sormuş: "Kimmiş o dostun?" Efe de gülümseyerek, "O, gökyüzündeki Ay! Benim en iyi arkadaşım!" demiş. Arkadaşları da Efe'nin penceresinden Ay'a bakmaya başlamışlar. Hep birlikte Ay'a el sallamışlar. "Hey ho!" diye seslenmişler.
Gökten üç yıldız düşmüş: Biri Minik Efe'nin kalbine dostluk olmuş, çünkü iyilik her zaman bir gülümseme bulur. Biri masalı dinleyen çocukların gözlerine ışık olmuş. Biri de herkesin kalbine minik dostlukların ne kadar değerli olduğu inancı olmuş.
Paylaş
Tepkiniz Nedir?
Beğendim
0
Beğenmedim
0
Sevdim
0
Güldüm
0
Kızdım
0
Üzüldüm
0
Şaşırdım
0
