Uykucu Kedi Tom ve Hızlı Gonzales

Peynir hırsızı hızlı Gonzales ile onu yakalamaya çalışan kedinin masalıdır.

Uykucu Kedi Tom ve Hızlı Gonzales

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, güzel bir evde uykucu Kedi Tom yaşarmış. Tom'un tüyleri yumuşacık siyah beyazmış, gözleri hep uykulu uykulu bakarmış. "Hoaaaam!" Diyerek her köşede uyuklarmış. Ama bu evde bir sorun varmış: Hızlı Fare Gonzales sürekli peynir çalarmış!

Hızlı fare gonzales küçücük, çevikmiş, çok havalı bir şapkası varmış. "Arriba arriba!" diye bağırır, "Züüüm!" diye mutfağa dalar, peynirleri alıp kaçarmış. Tom her seferinde onu yakalamaya çalışırmış ama hep başarısızmış. "Mırnav mırnav, bu sefer yakalayacağım seni!" dermiş ama Gonzales çok hızlıymış.

Bir sabah Tom mutfakta tuzak kurmuş. "Hehe, bu sefer kesin yakalayacağım!" demiş. Büyük bir peyniri iple bağlamış, ip de deliğe gidiyormuş. Sonra kenara saklanmış, beklemeye başlamış. Ama göz kapakları ağırlaşmış, "Hıırrr hıırrr!" uyuyakalmış. O sırada Gonzales gelmiş: "Züüüm!" Peyniri almış, "Adios amigo!" diye bağırarak gitmiş. Tom uyanınca peynir yokmuş. "Ahhhh yine mi!"

Günler geçmiş, Tom hep Gonzales'i kovalamış. "Şaaap şaaap şaaap!" diye patileriyle koşmuş ama hiç yetişememiş. Gonzales çok hızlıymış, "Züp züp züp!" ses çıkarıp bir oraya, bir buraya, Tom'un kafası karışmış. Tom dönmüş durmuş ama yorulunca "Ooof!" diye yere uzanmış, uyuyakalmış. Gonzales gülmüş: "Ay bu kedi çok uykucu!"

Bir gece olay değişmiş. Gonzales yine peynir almaya gelmiş ama bu sefer mutfakta büyük bir fare kapanı varmış. Bunu ev sahibi koymuş Gonzales'i yakalamak için. Gonzales görmemiş, koşarken "Çat!" kapana ayağı takılmış. "Ayyy yardım edin!" diye bağırmış. Sesler Tom'u uyandırmış. "Ne oluyor?" demiş uykulu uykulu.

Tom mutfağa gelmiş, Gonzales'i kapanda görmüş. İlk başta sevinmiş: "Sonunda yakalandın!" ama sonra Gonzales'in gözlerine bakmış. Küçük fare korkmuş, üzgünmüş. "Lütfen bana yardım et señor kedi! Kapan çok acıtıyor!" demiş. Tom düşünmüş. "Hmm, sen benim düşmanımsın ama..." Kalbi yumuşamış. "Ama kimse böyle acı çekmemeli" demiş.

Tom dikkatle kapanı açmış. "Klik klak!" sesleriyle Gonzales kurtulmuş. Ayağını ovmuş, Tom'a şaşkınlıkla bakmış: "Sen beni neden kurtardın? Ben hep senin peynirlerini çalıyordum!" Tom gülümsemiş: "Çünkü kavga etmekten yoruldum. Belki bir anlaşma yapabiliriz?" Gonzales merakla bakmış: "Ne gibi bir anlaşma?"

Tom önermiş: "Bak, sen çok açsan ve peynire ihtiyacın varsa, gel benimle paylaş. Ama gizlice çalma artık. Hem ben de uyurken rahat ederim, sen de aç kalmazsın. Oldu mu?" Gonzales çok sevinmiş: Çok güzel fikir amigo! Kabul ediyorum!" İkisi el sıkışmışlar, yani pati ile pençe sıkışmışlar. 

O günden sonra her şey değişmiş. Gonzales artık gizlice peynir çalmıyormuş. Tom'la birlikte sofraya oturuyorlarmış. Tom büyük peynir dilimleri yerken, Gonzales küçük küçük parçalar yiyormuş. "Nam nam nam!" İkisi de çok mutluymuş. Tom artık rahat rahat uyuyabiliyormuş: "Hıırrr hıırrr!" Gonzales da tok karnına rahat ediyormuş.

Ev sahibi şaşırmış: "Acayip, artık peynirler kaybolmuyor!" demiş. Gece mutfağı gizlice izlemiş. Kedi ile fareyi birlikte peynir yerken görmüş. "Vay be! Bu ikisi dost olmuş!" demiş gülümseyerek. Artık onlara daha çok peynir bırakır olmuş. Tom, Gonzales ve ev sahibi huzur içinde yaşamışlar.

Gökten üç peynir düşmüş: Biri sofra olmuş, çünkü paylaşmak kavgadan daha güzelmiş. Biri masalı dinleyen çocukların kalbine dostluk olmuş. Biri de herkes için barış ve mutluluk olmuş.

Paylaş

Tepkiniz Nedir?

Beğendim Beğendim 1
Beğenmedim Beğenmedim 0
Sevdim Sevdim 1
Güldüm Güldüm 1
Kızdım Kızdım 0
Üzüldüm Üzüldüm 0
Şaşırdım Şaşırdım 0