Purtan Adası'nın Küçük Kâşifleri

Üç arkadaşın, Ege Denizi'ndeki gizemli Purtan Adası'nda keşfettikleri eşsiz canlılarla dolu macerasını anlatan bir masaldır.

Purtan Adası'nın Küçük Kâşifleri

Masalı Dinle

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, İzmir'in masmavi deniz kıyısında üç şirin mi şirin arkadaş yaşarmış. Can, Ece ve Mert adındaki bu yavrucaklar, hayvanları öyle çok severlermiş ki, her gün yeni bir doğa belgeseli izlerlermiş.

Günlerden bir gün, Can'ın bilge kaptanı dedesi Ahmet, onlara öyle gizemli bir ada anlatmış ki, üçünün de gözleri fal taşı gibi açılmış! Purtan Adası derlermiş bu sihirli yere. Öyle el değmemiş, öyle bakir bir adaymış ki kimse bilmezmiş içinde ne hazineler saklı olduğunu.

Yaz gelip de okullar kapanınca, Ahmet kaptan minik teknesiyle bu üç kafadarı adaya götürmeye söz vermiş. Yanlarına dürbünlerini, fotoğraf makinelerini, not defterlerini ve annelerinin mis kokulu böreklerini almışlar. Ece'nin bilge anneannesinin verdiği mavi boncuğu da unutmamışlar.

Ada öyle güzelmiş ki, sanki masallardan fırlamış! Yemyeşil ağaçlar göğe uzanır, rengârenk çiçekler dans edermiş. Sahilde gezerken bir de ne görsünler? Mavi pullu, kanatlı, kaplumbağaya benzeyen sevimli mi sevimli bir yaratık! Hemen adını "Kanadağa" koymuşlar.

Az gitmişler uz gitmişler, adanın içlerine varmışlar. Bir de bakmışlar ki ne görsünler? Ağaçların arasında zıp zıp zıplayan, tavşancık gibi sevimli ama papağan gibi rengârenk tüyleri olan bir yaratık daha! "Tüylüzıp" demişler ona. Bu şirin yaratık, Ece'nin çantasındaki lokmaların kokusunu alır almaz hop hop yanlarına gelmiş.

Öğlen vakti, pırıl pırıl bir göle rastlamışlar. Gölün içinde yüzen, balıkçığa benzeyen ama kedi gibi "miyav miyav" diye şarkı söyleyen başka bir yaratık görmüşler. Mert hemen çizmiş onu defterine, adını da "Miyavlık" koymuşlar.

Akşam olmadan teknelerine binip eve dönmüşler ama kalpleri hala o sihirli adadaymış. Bir hafta sonra bütün gazeteler, televizyonlar onların keşfini konuşur olmuş. Bilim insanları akın akın gelmiş adaya.

Üç kafadar okulda birer kahraman olmuş. Her hafta sonu Ahmet kaptanla yeni maceralar yaşamaya devam etmişler. Büyüyünce de hayallerinin peşinden gidip adada kocaman bir araştırma merkezi kurmuşlar.

Gökten üç elma düşmüş: Biri doğayı sevenlere, biri yeni şeyler keşfedenlere, biri de bu masalı dinleyenlere...

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow