Uykucu Kedi Garfield

Bir zamanlar, küçük bir kasabada Jon adında iyi kalpli bir adam yaşarmış. Jon'un turuncu, şişman ve dünyanın en tembel kedisi Garfield'ı varmış. Garfield o kadar uyku sever bir kediymiş ki, günde on sekiz saat uyurmuş! "Miyav, uyku benim en büyük hobim" dermiş hep.

Bir gün Jon, Garfield'a yeni bir köpek arkadaş getirmiş. Köpeğin adı Odi'miş ve çok enerjikmiş. "Hav hav hav!" diye koşturur durmuş evde. Garfield buna çok sinirlenmiş. "Bu köpek benim uyku saatlerime engel oluyor!" diye söylenip durarmış.

Odi sabah erkenden uyanır, "Hav hav! Oyun oynayalım Garfield!" diye bağırırmış. Ama Garfield "Miyaaaaav, beş dakika daha" diyerek yastığının altına saklanırmış. Jon kahvesini içerken gülermiş bu manzaraya. "Garfield, sen gerçekten çok tembel bir kedisin" dermiş.

Bir akşam Jon, Garfield'a özel bir hediye almış. Çok güzel, yumuşacık yeni bir yatak almış ona. "Bu yatakta çok güzel rüyalar göreceksin Garfield" demiş. Garfield çok sevinmiş ve hemen yatağa uzanmış. "Miyav miyav! Bu harika!" diye mırıldanmış.

O gece Garfield rüyasında çok güzel yerler görmüş. Lazanya dağları, süt nehirleri ve balık ağaçlarının olduğu bir ülkeye gitmiş. Orada uyku perisi onunla konuşmuş. "Sevgili Garfield, sen uykunun ne kadar önemli olduğunu herkese öğretmelisin" demiş peri.

Garfield ertesi sabah çok dinlenmiş uyanmış. Kendini çok zinde hissetmiş. Odi'ye "Günaydın arkadaşım!" diye seslenmiş bile. Jon çok şaşırmış, çünkü Garfield hiç bu kadar enerjik olmamış sabahleyin. "Vay! Bu ne böyle Garfield?" demiş Jon.

Ama bu sefer Garfield çok fazla heyecanlanmış. Bütün gün koşmuş, zıplamış, oynamış. Akşam olduğunda yorgunluktan "Öf öf" diye nefes nefese kalmış. Jon "Dikkat et Garfield, her şeyin bir ölçüsü var" demiş. Garfield bu sefer uykusuz kalmış ve ertesi gün çok huysuz olmuş. "Miyaaaav! Hiçbir şey doğru gitmiyor!" diye bağırmış.

O gün evde büyük bir kargaşa yaşanmış. Garfield uykusuz olduğu için Jon'un en sevdiği vazosunu kırmış. "Pat!" diye ses çıkarmış vazo. Odi korkuyla köşeye çekilmiş. "Hav hav hüüüü" diye inlemiş. Jon üzülmüş ama kızmamış. "Garfield, sen yorgunsun galiba" demiş.

Garfield o akşam çok erken yatmaya karar vermiş. "Miyav, uyku perisi haklıymış. Ne çok uyku ne de hiç uyumamak iyi değilmiş" diye düşünmüş. Yatağına uzanmış ve derin derin nefes almış. "Fıış fıış" diye uyku sesini çıkarmış.

Rüyasında yine uyku perisiyle karşılaşmış. Peri ona gülümseyerek "Bravo Garfield! Artık dengeyi öğrendin" demiş. "Hem çok uyumak hem de hiç uyumamak zararlı. Her gece düzenli saatte uyuyup, sabah zinde uyanmak en güzeli" diye öğüt vermiş. Garfield "Miyav miyav! Artık anladım" demiş mutlulukla.

O günden sonra Garfield, bütün kedi arkadaşlarına uykunun önemini anlatmış. "Erken yatıp erken kalkmak, bizi hem mutlu hem sağlıklı yapar" diye öğüt vermiş herkese. Hem Jon'un vazosunu tamir etmek için para biriktirmiş. Jon ve Odi de Garfield'ın bu bilge halinden çok memnun kalmış.

Artık üçü birlikte düzenli bir yaşam sürermişler. Garfield her akşam aynı saatte yatarmış, her sabah zinde uyanarmış. Odi ile güzel oyunlar oynarmış, Jon ile lazanya yemeklerinin tadını çıkarırmış. Evlerinde hep neşe ve huzur varmış.

Gökten üç yumuşak yastık düşmüş: Biri güzel rüyalar olmuş, çünkü düzenli uyku hem bedeni hem ruhu dinlendirir. Biri masalı dinleyen çocukların kalbine huzur olmuş. Biri de herkesin kalbine sağlıklı yaşam sevgisi olmuş.