Ağustos Böceği ile Karınca

Tembel ağustos böceği ile çalışkan karıncanın masalıdır.

Ağustos Böceği ile Karınca

Bir zamanlar güzel bir bahçede çalışkan bir karınca ile tembel bir ağustos böceği yaşarmış. Karınca her gün erkenden kalkıp "Hop hop hop!" diyerek işe başlarmış. Ağır yükler taşır, kışlık yiyeceklerini toplar, yuvasını güçlendirirmiş. Ağustos böceği ise bütün gün "Cırıl cırıl!" diye şarkı söyler, çiçeklerin üzerinde oynar dururmuş.

Sıcak yaz günlerinde karınca ter dökerek çalışırken, ağustos böceği gölgede serinlermiş. "Hey karınca, neden bu kadar çalışıyorsun?" diye sorarmış. "Gel benimle oyna, şarkı söyle!" dermiş. Karınca "Kış gelecek, hazırlık yapmalıyım" diye cevap verirmiş. Ağustos böceği "Kış daha çok uzak, merak etme!" diye gülüp dururmuş.

Her gün karınca "Yük yük yük!" diyerek buğday taneleri, mısır tanecikleri ve diğer yiyecekleri yuvasına taşırmış. Ağustos böceği ise "Bu ne saçmalık, hayat eğlenmek için var!" dermiş. Karıncanın yorgun halini görünce "Sen kendini boş yere yoruyorsun, bak benim ne kadar neşeliyim!" diye dalga geçermiş.

Sonbahar geldiğinde yapraklar sararmaya başlamış. Karınca çalışmasını hızlandırmış ve "Acele etmeliyim, hava soğumaya başladı" dermiş. Ağustos böceği hâlâ umursamazmış ve "Daha vakit var, endişelenme!" diye söylenip dururmuş. Karınca sabırla uyarmaya çalışırmış ama ağustos böceği dinlememiş.

İlk soğuklar başladığında ağustos böceği "Brr!" diye titremeye başlamış. Artık çiçekler solmuş, yiyecek bulmak zorlaşmış. Karınca sıcak yuvasında rahat rahat oturuyormuş. Ağustos böceği açlıktan "Gurulduk!" diye sesler çıkarmış ve ne yapacağını bilememiş.

Kış gelip çattığında kar yağmaya başlamış. Ağustos böceği donmak üzereyken karıncanın yuvasının kapısını "Tak tak tak!" diye çalmış. "Lütfen bana yardım et, açım ve üşüyorum!" diye yalvarmış. Karınca kapıyı açmış ve üzgün bir şekilde başını sallamış.

"Yazın ne yapıyordun?" diye sormuş karınca. Ağustos böceği utanarak "Şarkı söylüyordum, oynuyordum" demiş. Karınca "Ben sana defalarca uyardım ama dinlemedin" demiş. Ama iyi kalpli karınca ağustos böceğini içeri almış ve ona sıcak bir köşe vermiş.

Karınca ağustos böceğine biraz yiyecek ikram etmiş ama "Bundan sonra sen de çalışmak zorundasın" demiş. Ağustos böceği "Evet, haklısın! Bana çalışmayı öğret" demiş pişmanlıkla. O kışı birlikte geçirmişler ve ağustos böceği çalışmanın değerini öğrenmiş.

İlkbahar geldiğinde ağustos böceği artık farklı biriymiş. Karınca ile birlikte çalışmaya başlamış ve "Teşekkür ederim, bana hayatın en önemli dersini öğrettin" demiş. Karınca gülümseyerek "İyi ki anladın, çalışmak mutluluğun anahtarıdır" demiş ve ikisi de mutlu yaşamışlar.

Gökten üç altın tohum düşmüş:
Biri çalışkan ellerin yanında bereket olmuş.
Biri masalı dinleyenlerin kalbine gayret tohumu ekmiş.
Biri de herkesin kulağına "bugünün işini yarına bırakma" demiş.

Paylaş

Tepkiniz Nedir?

Beğendim Beğendim 2
Beğenmedim Beğenmedim 1
Sevdim Sevdim 1
Güldüm Güldüm 0
Kızdım Kızdım 0
Üzüldüm Üzüldüm 0
Şaşırdım Şaşırdım 0