Tersine Dönen Dünya
Rüzgar, tavan arasında "Gıdıklanan Saat"i bulunca tüm kasaba tersine döner!
Bir varmış bir yokmuş, her şeyin cetvelle çizilmiş gibi düzgün olduğu, ağaçların bile hizaya girdiği Düzenli Vadi adında bir kasaba varmış. Burada yaşayan Rüzgar adında, turuncu saçlı, yeşil çerçeveli kocaman gözlükleri olan meraklı bir çocuk ve onun Tortop adında, top gibi yuvarlanan masmavi bir kirpisi varmış. Düzenli Vadi o kadar sıkıcıymış ki, saatler bile "tik-tak" derken esnerlermiş.
Bir gün Rüzgar, evlerinin tavan arasında tozlu sandıkları karıştırırken çok garip bir nesne bulmuş. Bu, üzerinde rakamlar yerine meyvelerin olduğu, akrebi ve yelkovanı ters dönen, mor renkli pervaneli bir **"Gıdıklanan Saat"**miş. Rüzgar, saatin kenarındaki gümüş anahtarı "gırç gırç" diye çevirmiş. Saat birden "Kikir kikir!" diye gülmüş ve pervanesi fırıl fırıl dönmeye başlamış.
Ve o an... ZING! Diye bir ses duyulmuş.
Pencereden dışarı bakan Rüzgar gözlerine inanamamış. Çünkü gökyüzü aşağıda, çimenler yukarıdaymış! Ağaçlar köklerini gökyüzüne uzatmış, yapraklarıyla yeri süpürüyormuş. Rüzgar, "Hoppala! Tortop, galiba dünyayı ters çevirdik!" demiş. Tortop ise şaşkınlıkla "Miyav!" demiş. Evet, yanlış duymadınız, kirpi miyavlamış!
Dışarı çıktıklarında işler daha da komikleşmiş.
Kasabanın postacısı Bay Somurtkan, elleri üzerinde yürüyor, ayaklarıyla mektup dağıtıyormuş. Gökyüzünde kuşlar yerine, yüzgeçlerini çırpan Uçan Balıklar süzülüyormuş. Nehirde ise balıklar yerine, ördekler suyun altında yürüyüş yapıyormuş.
En komiği ise pastanedeymiş. Fırıncı Amca, dondurmayı fırına koyup ısıtıyor, sıcak çorbayı ise külahla satıyormuş. İnsanlar önce tatlı yiyip, sonra ana yemek yiyorlarmış. Bir inek ağacın dalına tünemiş ve geçenlere "Cik cik cik!" diye ötüyormuş.
Rüzgar bu duruma bayılmış. "Yaşasın! Artık dişlerimi fırçalarken amuda kalkabilirim!" demiş. Tortop ile birlikte tersten kaydırağa binmişler (yani aşağıdan yukarı kaymışlar!). Ama bir süre sonra işler zorlaşmaya başlamış. Rüzgar su içmek istemiş ama su bardağı tavana yapışık duruyormuş. Ayakkabılarını giymek istemiş ama ayakkabılar eldiven gibi ellerine takılıyormuş.
Rüzgar, "Bu kadar terslik yeter Tortop, başım döndü," demiş. Koşarak (tabii ki geri geri koşarak) tavan arasına çıkmış. Gıdıklanan Saat'i eline almış. Bu sefer anahtarı ters yöne, yani "düzenli yöne" doğru çevirmiş. Saat, "Oh be, rahatladım!" diye derin bir nefes almış.
ZUNG! Diye bir sesle her şey yerine oturmuş.
Gökyüzü yukarı çıkmış, ağaçlar düzelmiş. İnekler "Möö" demiş, Tortop eski sesine kavuşmuş. Rüzgar, ayaklarının yere basmasına çok sevinmiş.
O günden sonra Düzenli Vadi halkı, bazen hayatın biraz karışık ve komik olmasının eğlenceli olduğunu anlamış. Yılda bir günü "Ters Dünya Günü" ilan etmişler ve o gün herkes paçalarını yukarı sıyırıp, şapkalarını ters takıp bol bol gülmüş.
Gökten üç ters elma düşmüş: Biri hayal gücü geniş Rüzgar'a. Biri mavi kirpi Tortop'a. Biri de hayatı neşeyle ters düz etmeyi bilen çocuklara.
Paylaş
Tepkiniz Nedir?
Beğendim
8
Beğenmedim
4
Sevdim
2
Güldüm
0
Kızdım
1
Üzüldüm
1
Şaşırdım
0
