Uyku Perisi Perihan'ın Sihirli Battaniyesi

Gökkuşağında yaşayan Uyku Perisi Perihan'ın, sihirli battaniyesiyle kötü kalpli Kabus Canavarı'nı iyileştirdiği bir masaldır.

Uyku Perisi Perihan'ın Sihirli Battaniyesi

Masalı Dinle

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, minicik yıldızların dans ettiği, gökkuşağının en tepesinde şipşirin bir evde yaşayan sevimli mi sevimli bir peri varmış. Bu periciğin adı Perihan'mış. En kıymetli hazinesi, pırıl pırıl yıldız tozlarıyla örülmüş sihirli battaniyesiymiş. Her gece bu battaniyeyle dünyada yaşayan yorgun çocukları ziyaret eder, onlara tatlı uykular getirirmiş.

Perihan'ın iki can dostu varmış: Biri ay ışığından yapılmış minik fenerini taşıyan, pamuk şekerden bile yumuşacık Bulut Bey, diğeri de bilge mi bilge Bay Uhu Baykuş'muş. Perihan'ın evi öyle güzelmiş ki! Gökkuşağının tam ortasında, yedi rengin kucaklaştığı yerde, pencereleri yıldızlardan, kapısı ay ışığından yapılmış büyülü bir evmiş.

Her sabah güneşcik doğarken, minik peri battaniyesini özel çiy tanecikleriyle yıkar, akşama hazır olsun diye gökyüzünün en tepesine asarmış. Bir gün, kötü kalpli Kabus Canavarı, çocukların güzel rüyalarını çalmaya başlamış. Minik yavrucakların ağlama seslerini duyan Perihan'ın kalbiciği çok üzülmüş.

Hemen biricik dostları Bulut Bey ve Bay Uhu ile yola koyulmuşlar. Bay Uhu onlara çok önemli bir sır fısıldamış: "Canavar, altın yıldız tozlarından çok korkar. Hem de kalbinde küçücük bir iyilik ışığı vardır. Bu ışığı parlatabilirsek, canavar iyileşebilir!"

Perihan bu sırrı duyunca çok sevinmiş. Çünkü sihirli battaniyesinin en güzel özelliği, kalplerdeki iyilik ışığını parlatabilmesiymiş. Hemen battaniyesinden bir avuç yıldız tozu almış ve Bulut Bey'in üzerine serpmiş. Bulut Bey bir anda gökkuşağının tüm renklerine bürünüp ışıl ışıl parlamaya başlamış.

Kabus Canavarı'nın karanlık mağarasına vardıklarında, Perihan battaniyesini sihirli bir pelerin gibi kullanıp canavarın üzerine atlayıvermiş. Mağaranın içi bir anda binbir renge bürünmüş, çalınmış rüyalar gökkuşağı gibi dans etmeye başlamış.

Canavar önce biraz direnmiş ama battaniyenin sıcacık sevgisi onu öyle bir sarıp sarmalamış ki, küçüldükçe küçülmüş ve sonunda pamuk gibi yumuşacık bir kedi yavrusuna dönüşüvermiş. Çalınan bütün güzel rüyalar da çocuklara geri dönmüş.

O günden sonra kediciğe dönüşen canavar, Perihan'ın en sadık yardımcısı olmuş. Her gece hep birlikte çocuklara en güzel rüyaları dağıtır, Bulut Bey yumuşacık yastıklar yapar, Bay Uhu da en güzel ninnileri söylermiş. Artık hiçbir çocuk kötü rüya görmez, hepsi huzur içinde mışıl mışıl uyurmuş.

Perihan'ın gökkuşağı evi artık kocaman bir aile olmuş: Sihirli battaniyesi, ay ışığı feneri, Bulut Bey, Bay Uhu ve minik kediciği ile her akşam bir araya gelip, hangi çocuğa hangi tatlı rüyayı göndereceklerini konuşurlarmış.

Gökten üç elma düşmüş: Biri tatlı rüyalar görenlere, biri iyilik yapanlara, biri de bu masalı dinleyen yavrucaklara...

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow