En Güzel İlaç Sevgidir

Genç kahraman veteriner Onur, kliniğinde hayvanları sevgi ile iyileştirir.

En Güzel İlaç Sevgidir

Bir varmış bir yokmuş, ağaçların gökyüzüne değdiği yemyeşil bir ormanın kıyısında, çatısı kırmızı kiremitli, pencereleri çiçekli şirin mi şirin bir kulübe varmış. Kapısında "Sevgi Kliniği" yazarmış. Burada, hayvanları kendi ailesi gibi seven, güler yüzlü, genç bir adam olan Veteriner Onur yaşarmış. Onur, her sabah beyaz önlüğünü giyer, boynuna stetoskopunu takar ve kliniğini umutla açarmış.

Güneşli bir sabah Onur penceresini açtığında, pervaza minik, mavi kanatlı bir kuş konmuş. Kuşun kanadı incinmiş gibi duruyor, uçmaya çalışsa da başaramıyormuş. Onur, durumu hemen anlamış. "Gel bakalım minik dostum, sana yardım edeyim," diyerek kuşu nazikçe avucuna almış. Masasının üzerinde kuşun kanadını incelemiş ve yumuşacık bir sargı beziyle sarmış. Minik kuş, kendini güvende hissedince sakinleşmiş ve Onur'un omzuna tünemiş.

Kısa bir süre sonra kapı tırmalanmış. Onur kapıyı açtığında karşısında tüyleri kabarık, bembeyaz bir kedi olan Niko'yu görmüş. Niko üşütmüş olmalı ki burnu kıpkırmızıymış ve sürekli titriyormuş. Onur, Niko'yu kucağına alıp muayene masasına yatırmış. "Merak etme Niko, şimdi seni ısıtacağız," demiş. Ona vitaminli, lezzetli bir şurup içirmiş. Sonra da boynuna onu sıcak tutacak minik, kırmızı bir atkı bağlamış. Niko, sıcak atkının ve şurubun etkisiyle rahatlamış, minderin üzerine kıvrılıp dinlenmeye başlamış.

Tam Niko uykuya dalacakken, bahçeden telaşlı ayak sesleri duyulmuş. Bu, ormanın en neşeli köpeği, altın sarısı tüyleri olan Barney'miş. Barney topallayarak içeri girmiş, sağ patisine basamıyormuş. Meğer ormanda koşarken patisine bir diken batmış. Onur hemen yere çömelmiş. Büyüteciyle dikeni bulmuş ve nazikçe çekip almış. Oraya renkli bir yara bandı yapıştırmış. Barney acısı geçince kuyruğunu neşeyle sallayarak Niko'nun yanına uzanmış.

Onur, tüm dostlarının iyileştiğini düşünüp gülümserken, kapı aralığından ürkek bir kafa uzanmış. Bu, kocaman siyah gözleri olan Yavru Ceylan'mış! Ceylanın bacağında küçük bir sıyrık varmış ama o kadar korkuyormuş ki içeri girmeye cesaret edemiyormuş.

Onur, ceylanı ürkütmek istememiş ve yerinden kıpırdamamış. İşte tam o anda, iyileşen Barney ve Niko devreye girmiş! Niko, yavaşça ceylanın yanına gidip bacaklarına sürünerek ona güven vermiş. Barney ise ağzıyla yumuşak bir battaniye getirip ceylanın önüne bırakmış. Yavru ceylan, bu yeni arkadaşların dost olduğunu anlayınca içeri girmiş. Onur hemen ceylanın bacağını temizlemiş ve ona ılık süt vermiş.

Biraz sonra ormandan anne ceylanın sesi duyulmuş. Yavru ceylan, iyileşmiş ve karnı doymuş bir şekilde sevinçle annesine koşmuş.
Onur, Barney'in başını okşamış, Niko'yu kucağına almış. "Aferin size!" demiş. "Bugün sadece ben değil, siz de harika birer doktordunuz. Birbirinize destek olmanız en güzel ilaçtı."

Akşamüzeri klinik huzurla dolmuş. Mavi kuş pencerede şakımış, Barney kuyruk sallamış, Niko yün yumağıyla oynamış. Onur anlamış ki; sevgi sadece iyileştirmez, aynı zamanda harika dostluklar kurarmış.
Gökten üç şifa damlası düşmüş: Biri hayvanları çok seven kahraman veteriner Onur'un cebine. Biri yardımsever kedi Niko ve köpek Barney'in tabağına. Biri de doğayı koruyan merhametli çocukların kalbine.

Paylaş

Tepkiniz Nedir?

Beğendim Beğendim 21
Beğenmedim Beğenmedim 2
Sevdim Sevdim 9
Güldüm Güldüm 2
Kızdım Kızdım 0
Üzüldüm Üzüldüm 0
Şaşırdım Şaşırdım 0