Bir varmış bir yokmuş, İzmir'in renkli sokaklarında Deniz, Kerem, Elif, Yağmur ve Kaan adında beş arkadaş yaşarmış. Bu arkadaşlar her gün Kordon'da buluşup, martıları besler, tarihi Saat Kulesi'nin gölgesinde oyunlar oynarlarmış.
Bir gün yaşlı balıkçı Osman amca onlara heyecan verici bir hikâye anlatmış. Yıllar önce İzmir Körfezi'nde, içinde büyülü bir inci olan antik bir kolye kaybolmuş. Bu inci bulunduğunda şehre bolluk ve bereket getireceğine inanılıyormuş.
Beş arkadaş hemen bir arama ekibi kurmuşlar. Deniz liderlik yapacak, Kerem haritaları inceleyecek, Elif not tutacak, Yağmur fotoğraf çekecek, Kaan da dalgıç olan ablasından öğrendiği deniz bilgilerini paylaşacakmış.
Tarihi Asansör'den şehri izlerken, Elif eski bir gazete kupürü bulmuş. Kupürde, incinin son görüldüğü yerin Konak İskelesi olduğu yazıyormuş. Hemen oraya doğru yola çıkmışlar. Yolda karşılaştıkları yaşlı bir teyze onlara ipucu vermiş: "İnciyi bulmak istiyorsanız, önce Kızlarağası Hanı'na gitmelisiniz."
Kızlarağası Hanı'nda antikacı Hüseyin amcayla tanışmışlar. Hüseyin amca onlara eski bir deniz haritası vermiş. Haritada, incinin düştüğü yer işaretliymiş. Tam o sırada, pencereden giren yaşlı bir martı haritayı kapıp uçmuş. Çocuklar martıyı takip etmeye başlamışlar.
Martı onları Pasaport İskelesi'ne götürmüş. Orada, balıkçı Osman amcanın teknesiyle karşılaşmışlar. Osman amca, "Sizin gibi cesur çocukları gördüğüme sevindim. Hadi atlayın tekneye!" demiş. Hep birlikte denize açılmışlar.
Körfezin ortasında, martı suya dalıp çıkmaya başlamış. Kaan hemen su altı dürbünüyle bakmış ve parlayan bir şey görmüş. Osman amca özel ağıyla o bölgeyi taramış ve işte karşılarında duruyormuş kayıp inci!
İnciyi müzeye teslim etmişler. Müze müdürü çok mutlu olmuş ve onlara İzmir'in tarihini anlatan özel bir kitap hediye etmiş. O günden sonra beş arkadaş, "İzmir'in Küçük Kahramanları" olarak anılmaya başlamış.
O yıl İzmir'de balıklar çoğalmış, ağaçlar daha çok meyve vermiş. Arkadaşlar her akşam Kordon'da buluşmaya, martıları beslemeye ve yeni maceralar hayal etmeye devam etmişler.
Gökten üç simit düşmüş: Biri tarihi koruyanların, biri dostluğun değerini bilenlerin, biri de İzmir'i sevenlerin başına. Bu masal da burada, körfezin masmavi sularında son bulmuş.