Cesur asker Hasan

Bir zamanlar dağların arasında küçük bir köy varmış. Bu köyün güvenliğini sağlamak için yakındaki karakolda güçlü ve cesur askerler görev yaparmış. Bunların arasında Hasan adında genç bir er varmış. Hasan kaslı ve güçlüydü, ama en büyük gücü vatanını sevmesiymiş. Her sabah "Vatan sağ olsun!" diye bağırarak nöbete başlarmış.

Köye giden yolda önemli bir köprü varmış. Bu köprü olmadan köylüler şehre gidemez, yiyecek alamazlarmış. Hasan'a bu köprüyü koruma görevi verilmiş. Komutanı "Hasan, bu köprü çok önemli, iyi koru!" demiş. Hasan "Emredersiniz komutanım!" diye cevap verip göğsünü kabarttırmış.

Bir gece korkunç bir fırtına çıkmış. Yağmur "Şaaak şuuuk!" diye yağıyor, rüzgar "Hüüüü!" diye esiyormuş. Dağlardan sel suları gelmeye başlamış. Hasan köprünün başında durmuş ve "Bu köprüyü koruyacağım!" demiş kararlılıkla. Güçlü kolları ve sağlam duruşuyla sel sularına meydan okuyormuş.

Sabaha karşı köylüler uyanıp dışarı çıktıklarında büyük bir şaşkınlık yaşamışlar. Etraftaki yollar sular altında kalmış ama köprü sapasağlammış. Hasan gece boyunca köprünün etrafındaki taşları düzenlemiş, suyun yönünü değiştirmiş. Kaslı kollarıyla ağır taşları taşıyıp köprüyü korumuş.

Köylüler Hasan'ı görünce "Yaşasın askerimiz!" diye bağırmışlar. Muhtarı ona koşup "Hasan, sen gerçek bir kahramansın!" demiş. Hasan alçakgönüllülükle "Ben sadece görevimi yaptım" demiş. Ama içi gurur ve mutlulukla dolmuş, vatanına hizmet etmenin sevincini yaşıyormuş.

Komutanı Hasan'ın yaptıklarını duyunca çok memnun olmuş. "Aferin Hasan, sen gerçek bir vatan evladısın!" demiş ve ona başarı madalyası vermiş. Hasan madalyayı görünce "Ooooh!" diye sevinmiş. Ama en büyük ödülünün köylülerin güvenliği olduğunu biliyormuş.

O günden sonra köylüler Hasan'ı daha da çok sevmişler. Çocuklar onu görünce koşup "Hasan abi!" diye sarılırlarmış. Yaşlılar ona dua ederlermiş. Hasan her gün güçlü vücuduyla ve temiz kalbiyle görevini yapmaya devam etmiş.

Hasan emekli olduğunda köyde kalmış. Gençlere "Vatanımızı sevmek en büyük görevimizdir" dermiş. Çocuklara askerlik hikayelerini anlatır, onlara cesaret verirmiş. Köylüler onu hiç unutmamış ve adına bir anıt yapmışlar.

Yıllar geçmiş ama Hasan'ın hikayesi hâlâ anlatılırmış. Köprü hâlâ sağlam durur, Hasan'ın fedakarlığını hatırlatırmış. Cesur asker Hasan, vatanına hizmet etmenin en güzel örneğini vermiş ve herkesin kalbinde yaşamaya devam etmiş.

Gökten üç altın yıldız düşmüş: Biri cesur askerlerin göğsünde onur madalyası olmuş. Biri masalı dinleyenlerin kalbine vatan sevgisi yerleşmiş. Biri de herkesin aklına "görev kutsal, vatan mukaddestir" mesajını nakşetmiş. Ve gökyüzü masal gibi gülümsemiş.