Makas Tutan Eller

Küçük yaşta berber çırağı olan Mehmet'in yıllar içinde usta olmasının masalıdır.

Makas Tutan Eller

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Mehmet adında on dört yaşında meraklı bir çocuk varmış. Ailesi fakir olduğu için okula devam edemiyormuş, çalışması gerekiyormuş. Mahallede Hasan Usta adında ünlü bir berber varmış. Mehmet onun dükkanının önünden geçerken "Vızz vızz!" diye makinenin sesini duyar, içeri merakla bakarmış. Hasan Usta onu görünce "Gel bakalım oğlum, ne istiyorsun?" demiş. Mehmet "Usta, ben çırak olmak istiyorum!" demiş cesaretle.

Hasan Usta Mehmet'i baştan aşağı süzmüş. "Berberlik kolay meslek değil oğlum" demiş. "Sabır ister, el becerisi ister, müşteri memnuniyeti ister" demiş ciddiyetle. Mehmet "Ben çok çalışırım usta!" demiş kararlıca. Usta gülümsemiş ve "Peki, yarın gel işe başla" demiş. O gece Mehmet çok heyecanlıymış, "Yaşasın, berber olacağım!" diye sevinmiş. Ertesi sabah çok erken kalkmış, dükkan açılmadan önce kapıda bekliyormuş.

İlk günlerde Mehmet sadece süpürge tutuyormuş. "Şap şap şap!" diye yerleri süpürüyor, aynaları siliyormuş. Usta "Berberlikte temizlik çok önemli" diyormuş. Sonra havluları yıkamayı, ütülemeyi öğretmiş. Mehmet "Uyyy, çok zor!" diyormuş bazen ama vazgeçmiyormuş. Müşteriler geldiğinde "Hoş geldiniz!" diye karşılıyor, çaylarını ikram ediyormuş. Zamanla müşteriler onu sevmeye başlamışlar. "Bu çocuk çok terbiyeli!" diyorlarmış.

Aylar geçmiş, Mehmet şampuan yapmayı öğrenmiş. İlk başta köpük her yere saçılıyormuş, "Fış fış fış!" diye köpükler uçuyormuş. Usta sabırla gösteriyormuş, "Böyle hafifçe masaj yap" diyormuş. Mehmet ellerini yumuşak yumuşak hareket ettirmeyi öğrenmiş. Müşteriler "Bu çocuğun eli çok güzel!" demeye başlamışlar. Mehmet çok mutlu oluyormuş, "Ben de bir şeyler öğreniyorum!" diyormuş gururla.

Bir yıl sonra Usta ona makas tutmayı öğretmiş. "Makas berberlik aletidir, çok dikkatli ol!" demiş. İlk başta Mehmet'in eli titriyormuş, "Kıt kıt!" diye makas sesi geliyormuş. Usta elini tutup gösteriyormuş, "Saçı böyle tut, makası böyle hareket ettir" diyormuş. Günlerce alıştırma yapmışlar. Mehmet evde bile makas hareketleri yapıyormuş, "Kıs kıs kıs!" diye havayı kesiyormuş. Annesi gülüyormuş, "Oğlum gerçekten berber oluyor!" diyormuş.

İki yıl sonra Mehmet ilk müşterisinin saçını kesmiş. Çok heyecanlıymış, kalbi "Çık çık çık!" diye çarpıyormuş. Yaşlı Ahmet amca koltuğa oturmuş, "Hadi bakalım usta, görelim maharetini!" demiş gülerek. Mehmet titreyen ellerle makası almış, çok dikkatli kesmeye başlamış. Usta yanında durmuş, yol gösteriyormuş.

 

Saç kesimi bittiğinde Ahmet amca aynaya bakmış, "Maşallah, çok güzel olmuş!" demiş. Mehmet o gün çok mutluymuş, "İlk müşterimi memnun ettim!" demiş sevinçle. Yıllar geçmiş, Mehmet artık usta berber olmuş. Kendi dükkanını açmış, "Usta Mehmet Berberi" tabelasını asmış. Şimdi o da çırak alıyormuş, gençlere meslek öğretiyormuş. "Berberlik güzel meslek" diyormuş onlara. "İnsanları güzelleştirirsiniz, onları mutlu edersiniz" diyormuş. Çırakları ona "Usta, sen nasıl öğrendin?" diye sorduklarında "Sabırla, çalışkanlıkla, sevgiyle!" diyormuş. Her müşteriye aynı özenle yaklaşıyormuş.

Mehmet artık mahallede tanınmış bir usta olmuş. "Kıt kıt kıt!" makas sesleri, "Vızz vızz!" makine sesleri dükkanından hiç eksik olmuyormuş. Müşteriler "Mehmet Usta'nın eli çok güzel!" diyorlarmış. O hala Hasan Usta'yı ziyaret ediyor, "Hocam, size çok teşekkür ederim!" diyormuş. Eski ustası da "Sen çok çalıştın oğlum, hak ettin!" diyormuş gururla. Mehmet mesleğini çok seviyormuş, her gün yeni şeyler öğrenmeye devam ediyormuş.

Gökten üç altın makas düşmüş, biri Mehmet'e azmi için, biri tüm berber ustalarına, biri de meslek öğrenen çocuklara. Masalımız burada biter, siz de sabırla çalışın diye dileriz!

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow