Tamirci Arda ve Elif Usta
Usta tamirci Arda ve Elif'in şehri kurtararak her mesleğin önemini göstermesidir.

Bir zamanlar güzel bir şehirde Usta Tamirci Arda ve yardımcısı Elif yaşarmış. Ellerinde her zaman "Tak tak!" sesi çıkaran çekiç ve "Vızz vızz!" sesi yapan tornavida bulunurmuş. Arda ve Elif çok becerikli ve çalışkanmış. Her sabah "Günaydın!" diye selamlaşarak dükkânlarını açar, bozuk eşyaları tamir ederlermiş. İnsanlar onlara "Teşekkür ederiz!" derler, onlar da "Rica ederiz!" diye gülümserlermiş.
Bir gün şehirde büyük bir sorun çıkmış. Elektrikler kesilmiş, su muslukları akmamış, kapılar açılmamış. "Vay vay!" diye şaşırmış herkes. Doktor hastalarını muayene edememiş çünkü cihazları çalışmıyormuş. Öğretmen tahtaya yazamamış çünkü sınıfta ışık yokmuş. Aşçı yemek pişirememişş çünkü ocağı yanmıyormuş. Tüm şehir "Ne yapacağız?" diye endişelenmiş.
O sırada Arda ve Elif "Tak tak!" sesiyle çekiçlerini alıp sokaklara çıkmışlar. "Merak etmeyin!" demişler. "Biz hallederiz!" İlk olarak elektrik kutusuna bakmışlar. Arda "Hmm!" diye düşünmüş. "Şuradaki tel kopmuş!" Elif "Vızz vızz!" sesiyle tornavidasını kullanarak teli tamir etmiş. "Tık!" sesiyle elektrikler tekrar yanmış. Doktor "Yaşasın!" diye sevinmiş ve hastalarını muayene etmeye başlamış.
Sonra su borularına bakmışlar. "Şırıl şırıl!" sesi yoktu çünkü borular tıkanmışmış. Elif "Hop!" diye özel aletini çıkarmış. Arda da yardım etmiş. "Glu glu!" sesiyle suları temizlemişler. Musluklar tekrar "Şırıl şırıl!" sesiyle akmaya başlamış. Aşçı "Harika!" demiş ve lezzetli yemekler pişirmeye başlamış. Çiçekçi de çiçeklerini sulayabilmiş.
Kapılar da bozukmuş. "Gıcır gıcır!" sesi çıkarıyor ama açılmıyorlarmış. Arda ve Elif birlikte "Şak şuk!" sesiyle kapı menteşelerini yağlamışlar. Kapılar "Hop!" diye kolayca açılmaya başlamış. Öğretmen sınıfına girmiş ve çocuklara ders vermeye başlamış. Postacı da mektupları dağıtabilmiş. Berber de müşterilerini traş edebilmiş.
Şehir halkı Arda ve Elif'in etrafında toplanmış. "Siz bizim kahramanlarımızsınız!" demişler. Arda alçakgönüllülükle "Biz sadece işimizi yapıyoruz" demiş. Elif de "Ama gördünüz mü? Her meslek önemli!" demiş. Doktor "Doğru!" demiş. "Ben hastaları iyileştiririm!" Öğretmen "Ben çocukları eğitirim!" demiş. Aşçı "Ben insanları doyururum!" demiş.
Arda devam etmiş: "İşte! Doktor olmasa hastalar iyileşmez, öğretmen olmasa çocuklar öğrenmez, aşçı olmasa açlıktan ölürüz!" Herkes "Vay canına!" demiş. "Gerçekten de öyle!" Elif "Postacı olmasa haberleşemeyiz!" demiş. Berber "Ben de insanları güzelleştiririm!" demiş. Çiçekçi "Ben de şehri renklendiririm!" demiş. Hepsi birbirlerinin ne kadar önemli olduğunu anlamışlar.
O günden sonra şehir halkı birbirlerine daha çok saygı göstermiş. "Teşekkür ederiz!" demeyi unutmamışlar. Arda ve Elif de "Tak tak!" sesiyle çalışmaya devam etmişler. Çocuklar onlara "Biz de büyüyünce tamirci olacağız!" demişler. Elif "Hangi mesleği seçerseniz seçin, önemli olan dürüst çalışmak!" demiş. Tüm şehir "Yaşasın meslekler!" diye bağırmış.
Gökten üç alet düşmüş: Biri meslek sevgisi olmuş, çünkü her meslek toplum için değerlidir. Biri masalı dinleyen çocukların kalbine çalışkanlık olmuş. Biri de herkesin kalbine meslek saygısı olmuş.
Paylaş
Tepkiniz Nedir?






