Rüya Kuşu Luna ve Uyku Diyarı

Rüya Kuşu Luna çocukları büyülü Uyku Diyarı'na götürür ve güzel rüyalar hediye eder.

Rüya Kuşu Luna ve Uyku Diyarı

Masalı Dinle

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Luna adında büyülü bir rüya kuşu varmış. Luna'nın tüyleri gece gökyüzü gibi lacivert, üzerinde küçük yıldızlar parıl parıl parlarmış. Kanatları çok büyük ve yumuşakmış, uçarken "Fış fış fış" diye tatlı sesler çıkarırmış. Onun görevi çok önemliymiş, gece olunca çocukları Uyku Diyarı'na götürürmüş. "Ben rüya kuşuyum!" dermiş gururla. Her akşam işe hazırlanırmış.

Luna'nın yaşadığı Uyku Diyarı çok büyülü bir yermiş. Bulutlardan yapılmış evler, yıldızlardan döşenmiş yollar, ay ışığından akan nehirler varmış. Orada başka fantastik kuşlar da yaşarmış. Melodi Kuşu tatlı ninni söylermiş, "La la la, uyusun yavrular" diye. Renkli Kuş Peri de çocuklara güzel rüyalar dağıtırmış. Sessizlik Baykuşu da "Huuu huuu" diyerek herkesi sakinleştirirmiş. Hepsi birlikte çok güzel bir ekip oluşturmuşlar.

Bir akşam Luna işine başlamış ve dünyaya bakmış. Küçük Ahmet adında bir çocuk yatağında dönüp duruyormuş, uyuyamıyormuş. "Uyuyamıyorum, korktum!" diye ağlıyormuş. Luna hemen kanatlarını çırpmış ve "Fırr fırr fırr" diye uçarak Ahmet'in penceresine konmuş. Tatlı bir sesle "Merhaba Ahmet, ben Luna" demiş. Çocuk şaşırmış ama Luna'nın güzel gözlerini görünce sakinleşmiş. "Sen kimsin?" diye sormuş merakla.

Luna "Ben seni güzel rüyalar diyarına götüreceğim" demiş ve kanatlarını açmış. Ahmet hayretle bakmış, kanatlar çok büyük ve yumuşakmış. "Korkma, ben seni koruyacağım" demiş Luna. Ahmet cesaret bulmuş ve Luna'nın sırtına binmiş. "Hop hop hop!" diye yükselmeye başlamışlar. Pencereden çıkıp gökyüzüne uçmuşlar. Altlarında şehir ışıkları, üstlerinde yıldızlar parlıyormuş.

Uyku Diyarı'na vardıklarında Ahmet gözlerine inanamıyormuş. Her yer büyülü ışıklarla doluymuş, bulut evler havada yüzüyor, rengarenk kuşlar "Cıvıl cıvıl" diye şarkı söylüyormuş. Melodi Kuşu gelmiş ve "Hoş geldin küçük misafir!" demiş. Sonra en güzel ninniyi söylemeye başlamış, Ahmet'in gözleri ağırlaşmış. Renkli Kuş Peri de elinde bir torbayla gelmiş, "İşte sana güzel rüyalar!" demiş ve renkli tozlar saçmış.

Luna, Ahmet'i buluttan yapılmış yumuşacık bir yatağa yatırmış. "Şimdi güzel rüyalar göreceksin" demiş. Ahmet başını yastığa koyar koymaz harika şeyler görmeye başlamış. Uçan atlarla gezmiş, ejderlerle arkadaş olmuş, büyülü ormanlarda koşmuş. "Ne kadar güzel!" diye rüyasında gülmüş. Sessizlik Baykuşu da "Huuu huuu" diyerek onu derin uykuya daldırmış. Artık hiç korkmuyormuş, çok huzurluymuş.

Sabah olunca Ahmet uyandığında kendi yatağındaymış ama çok mutluymuş. "Ne güzel rüya görmüşüm!" demiş sevinçle. Pencereye koşmuş, Luna'yı aramış ama kuş yokmuş. Sadece pencere kenarında küçük bir yıldız tozu kalmış. "Demek gerçekten gelmişti!" demiş. O günden sonra Ahmet uyku zamanından hiç korkmamış. Her gece Luna'nın geleceğini biliyormuş. "Hadi Luna, gel beni al!" dermiş gülümseyerek.

Gökten üç altın yıldız düşmüş, biri Luna'ya, biri Uyku Diyarı'na, biri de güzel rüyalar gören çocuklara. Masalımız burada biter, hepiniz tatlı rüyalar görün diye dileriz!

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow