Çoban Kızı ve Sihirli Kaval
Köyünü kurtarmak için yola çıkan cesur bir çoban kızının kahramanlık masalıdır.

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, dağların ardında küçük bir köyde Ayşe adında cesur bir çoban kızı yaşarmış. Ayşe'nin en değerli hazinesi dedesinden yadigar kalan sihirli kavalıymış. Bu kaval öyle güzel sesler çıkarırmış ki, duyan her canlı büyülenirmiş.
Günlerden bir gün, köyün üzerinde kara bulutlar toplanmış. Meğer dev bir ejderha, köyün su kaynağını ele geçirmiş. Her gün köylülerden bir koyun istiyormuş, yoksa suyu tamamen kesecekmiş. Köylüler çaresiz kalmış, kimse ejderhayla baş edemiyormuş.
Küçük Ayşe bir gece dedesini rüyasında görmüş. Dedesi ona, "Kızım, kavalın sadece güzel müzik çalmaz, cesur yüreklerin elinde bir güç kaynağıdır. Köyünü kurtarmak senin elinde," demiş.
Ertesi sabah Ayşe, yanına kavalını ve azığını alıp ejderhanın yaşadığı dağa doğru yola çıkmış. Yolda karşılaştığı yaşlı bir nine ona, "Kızım, ejderhanın tek zayıf noktası müziktir. Ama şimdiye kadar hiçbir müzisyen onun kalbine dokunacak melodiyi çalamamıştır," demiş.
Ayşe dağa vardığında, ejderha öfkeyle kükremiş: "Kim cesaret edebilir benim huzurumu bozmaya?" demiş.
Küçük çoban kızı korkusuzca öne çıkmış: "Ben, köyümün çoban kızı Ayşe. Seni durdurmaya geldim!" demiş.
Ejderha kahkahalarla gülmüş: "Sen mi? Küçücük bir kız? Nasıl durduracaksın beni?" demiş.
Ayşe kavalını çıkarmış ve dedesinden öğrendiği en güzel melodiyi çalmaya başlamış. Kavaldan öyle büyülü bir ses yükselmiş ki, dağlar bile sessizliğe bürünmüş. Ejderhanın öfkeli gözleri yavaş yavaş yumuşamış, kalbi bu sihirli müzikle dolmuş.
Kaval çaldıkça ejderha küçülmeye başlamış. Sonunda karşısında kötü bir büyüyle ejderhaya dönüştürülmüş genç bir çoban belirmiş. Meğer yıllar önce kötü bir büyücü, bu çobanı ejderhaya çevirmiş. Sadece en güzel kaval sesi onu bu büyüden kurtarabilirmiş.
Köye döndüklerinde herkes Ayşe'yi kahraman ilan etmiş. O günden sonra köyün suyu hiç kesilmemiş, koyunlar hep güvende olmuş. Çobanlıktan kurtulan genç de köyün en iyi kavalcısı olmuş.
Derler ki o günden sonra, her akşam tepelerde iki kavalın sesi yankılanırmış. Biri Ayşe'nin, diğeri eski ejderhanın. Bu güzel melodiler hala dağlarda gezinir, cesur yüreklere ilham verirmiş.
Gökten üç elma düşmüş; biri cesaretin, biri müziğin, biri de sevginin gücüne inananların başına. Siz de yüreğinizin sesini dinleyin, belki bir gün size de sihirli bir kaval denk gelir.
Tepkiniz Nedir?






