Sihirli Değirmendeki Mevsim Büyüsü

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Anadolu'nun küçük bir köyünde yaşlı bir değirmenci olan Mehmet Dede ve torunu Ayşe yaşarmış. Mehmet Dede'nin değirmeni sıradan bir değirmen değilmiş. Bu değirmen, dört mevsimin düzenini sağlayan sihirli taşlarla çalışırmış.

Bir sabah Mehmet Dede değirmenine gittiğinde, mevsim taşlarının yerinde olmadığını görmüş. Telaşla torunu Ayşe'yi çağırmış: "Kızım," demiş, "Mevsim taşları çalınmış! Bu taşlar olmazsa dünyada mevsimler karışır, doğanın dengesi bozulur."

Ayşe ve dedesi hemen taşları aramaya koyulmuşlar. Köyün bilge ninesi onlara yardım etmek istemiş ve bir ipucu vermiş: "Taşları Kaf Dağı'nın ardındaki Mevsim Büyücüsü çalmış. Ona ulaşmak için önce Sis Vadisi'ni, sonra Kristal Mağara'yı geçmelisiniz."

Mehmet Dede ve Ayşe yola çıkmışlar. Yanlarına bir heybe ekmek, bir matara su ve dedenin sihirli değirmen çarkını almışlar. Sis Vadisi'ne vardıklarında, etraf göz gözü görmeyecek kadar sisli imiş. Dede, değirmen çarkını döndürünce sisler dağılmış ve yollarına devam edebilmişler.

Kristal Mağara'ya geldiklerinde, mağaranın içi buz gibi ve kayganmış. Ayşe akıllılık edip yanlarında getirdikleri ekmeği ufalayarak yol yapmış. Ekmek kırıntıları üzerinde kayarak mağarayı geçmişler.

Sonunda Kaf Dağı'nın ardına varmışlar. Mevsim Büyücüsü, dev bir sarayda yaşıyormuş. Büyücü onları görünce, "Taşları geri vermeyeceğim! Artık mevsimleri ben yöneteceğim!" demiş. Ama Ayşe çok akıllı bir kızmış. Büyücüye, "Madem öyle, bir bilmece soralım. Bilirsen taşlar senin olsun, bilemezsen bize geri verirsin," demiş.

Büyücü kabul etmiş. Ayşe sormuş: "Dört kardeş varmış, biri gider biri gelirmiş, hiç kavga etmezlermiş. Nedir bu?" Büyücü düşünmüş taşınmış ama bilememiş. Cevabın "mevsimler" olduğunu öğrenince, yenilgiyi kabul edip taşları geri vermiş.

Mehmet Dede ve Ayşe, taşları alıp değirmene geri dönmüşler. Taşları yerlerine yerleştirdiklerinde, değirmen yeniden dönmeye başlamış ve mevsimler normale dönmüş. Köylüler bu duruma çok sevinmiş.

O günden sonra değirmende her şey yolunda gitmiş. Mehmet Dede torununa değirmenciliğin sırlarını öğretmeye başlamış. Ayşe de büyüdüğünde, tıpkı dedesi gibi bilge bir değirmenci olmuş.

Gökten üç değirmen taşı düşmüş: Biri bilgeliğe, biri cesarete, biri de bu masalı dinleyenlere...