Cennetteki Altın Elma

Bir varmış bir yokmuş, Allah'ın sevgili kullarından biri varmış. Bu kulun adı Mehmetmiş. Namaz kılan, oruç tutan, büyüklerine saygılı bir çocukmuş. Mehmet bir gece rüyasında nur yüzlü bir melek görmüş. Melek ona cennette altın bir elma olduğunu ve eğer üç zor görevi başarıyla tamamlarsa bu elmaya kavuşacağını söylemiş.

İlk görev, sabah namazına kalkmak ve bir hafta boyunca hiç aksatmadan namaz kılmakmış. Mehmet her sabah erkenden kalkıp abdestini almış, namazını kılmış. Bazı günler uykusu gelmiş ama hiç vazgeçmemiş.

İkinci görev, harçlıklarını biriktirip fakir bir aileye yardım etmekmiş. Mehmet okul kantininde yemek yemekten vazgeçmiş, harçlıklarını biriktirmiş. Bir ay sonunda mahallelerindeki hasta ve yoksul teyzenin çocuklarına kırtasiye malzemeleri almış.

Son görev ise en zoruymuş. Üç gün boyunca hiç yalan söylemeyecek, her durumda doğruyu konuşacakmış. Bir gün arkadaşı onun en sevdiği oyuncağını kırmış. Mehmet çok üzülmüş ama arkadaşına kızmamış, "Üzülme, kazayla oldu biliyorum" demiş. Başka bir gün ödevini yapmayı unutmuş, öğretmeni sorunca "Unuttuğum için yapamadım" diyerek dürüstçe cevap vermiş.

Mehmet tüm görevleri başarıyla tamamlamış. O gece yine rüyasında meleği görmüş. Melek ona nur gibi parlayan altın elmayı uzatmış ve şöyle demiş: "Bu elma senin sabır, dürüstlük ve yardımseverliğinin ödülüdür. Allah doğru kullarını sever ve onları mükafatlandırır."

Mehmet uyandığında yastığının yanında küçük, altın rengi bir elma bulmuş. Bu elmayı görünce Allah'a şükretmiş ve iyi bir kul olmanın mutluluğunu yaşamış. O günden sonra daha da çok ibadet etmiş, yardım etmiş ve hep doğru sözlü olmuş.

Az gitmiş uz gitmiş. Gökten üç elma düşmüş: Biri iyilik yapanlara, biri doğru söyleyenlere, biri de Allah'a güvenenlere. Bu masal da bize öğüt olsun, kalplerimize nur dolsun.