Dans Eden Zürafa Jerry
İskoçya ormanlarında yaşayan zürafa Jerry'nin, kendi benzersiz dans stilini keşfederek başarısını anlatan masaldır.

Zamanın birinde, İskoçya'nın zümrüt yeşili ormanlarında, upuzun boylu, tombul patili, sevimli mi sevimli bir zürafa yaşarmış. Jerry derlermiş adına. Bu şirin zürafanın en büyük hayali İskoç danslarını öğrenmekmiş ama ne zaman dans etmeye kalksa, ya boynu ağaçlara takılır ya da bacakları birbirine dolanırmış.
Günlerden bir gün, ormanın bilge baykuşu Winston, Jerry'nin bu haline üzülmüş. "Gel bakalım uzun boylu dostum," demiş, "Sana dans etmeyi öğreteceğim." Hemen gayda ustası Tilki Fred'i çağırmış.
Dans dersleri başlamış başlamasına ama bizim Jerry'nin patileri sanki düğüm oluyormuş! Bunu gören neşeli tavşan Hoppy ve minik kirpi Spike de yardıma koşmuş. Hoppy zıp zıp zıplayarak adımları gösteriyor, Spike de tık tık tempo tutuyormuş.
Derken bir gün, Jerry öyle bir sendelemiş ki, upuzun boynu ağacın dallarına takılıvermiş! Kurtulmaya çalışırken boynunu öyle komik bükmüş ki, bütün orman kahkahaya boğulmuş. Jerry de gülmeye başlayınca, bir de bakmış ki aslında bu hareket muhteşem bir dans figürü olmuş!
Winston sevinçle bağırmış: "Eureka! İşte senin dans stilin bu olmalı! Herkes İskoç dansını aynı şekilde yapmak zorunda değil ki!"
Jerry artık kendi tarzını bulmuştu. Boynunu ağaçların arasından geçiriyor, bacaklarıyla ilginç figürler yapıyor, kuyruğuyla tempo tutuyormuş. Ormanın dans festivalinde öyle bir gösteri yapmış ki, bütün hayvanlar hayran kalmış.
Festival jürisi ona "En Yaratıcı Dansçı" ödülünü vermiş. O günden sonra bütün orman sakinleri Jerry'den ders almak için sıraya girermiş. Artık İskoçya ormanlarında yepyeni bir dans türü varmış: "Zürafa Stili!"
Şimdi her sabah ormanda gezerseniz, uzun boyunlu bir zürafanın ağaçlar arasında dans ettiğini görebilirsiniz. Tilki Fred gaydasını çalar, tavşan Hoppy zıplar, kirpi Spike tempo tutar, bütün orman neşeyle dans edermiş.
Yemyeşil tepelerin, mavi göllerin şahitliğinde, bu masalı dinleyenler bilsin ki, herkesin kendine has bir yeteneği vardır. Yeter ki onu keşfetmeyi bilsin, yeter ki kendisi olmaktan vazgeçmesin...
Tepkiniz Nedir?






