Fedakar Kardeşler ve Sihirli Nar Ağacı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, iki kardeş varmış. Büyük kardeşin adı Umut, küçük kardeşin adı Korkut'muş. Bu iki kardeş, küçük bir köyde anneleriyle birlikte yaşarmış.

Bir gün anneleri hastalanmış. Köyün bilge kadını, "Bu hastalığın tek çaresi, Kaf Dağı'nın ardındaki sihirli nar ağacının meyvesidir," demiş. Kardeşler hemen yola çıkmaya karar vermişler.

Umut ve Korkut, günlerce yol almışlar. Aç kaldıklarında ekmeğini paylaşan, susadıklarında suyunu bölüşen bu iki kardeş, birbirlerine hep destek olmuşlar. Yolda karşılaştıkları yaşlı bir nine onlara, "Sihirli nar ağacına ulaşmak için üç zorlu sınavdan geçmelisiniz," demiş.

İlk sınavda, kardeşler bir uçurumu geçmek zorundaymış. Umut, kardeşi Korkut'u sırtına almış ve birlikte karşıya geçmişler. İkinci sınavda, dev bir kurdun koruduğu geçitten geçmeleri gerekiyormuş. Korkut, kurda kendi azığından ikram etmiş, kurt da onlara yol vermiş.

Son sınavda ise, sihirli nar ağacının sadece bir meyvesini alabileceklermiş. İki kardeş birbirlerine bakmışlar. İkisi de narı diğerine vermek istiyormuş. Tam o sırada ağaç konuşmaya başlamış: "Sizin kardeşlik bağınız o kadar güçlü ki, size iki nar birden veriyorum. Biri anneniz, diğeri de sizin için..."

Kardeşler sevinçle köylerine dönmüşler. Narın birini annelerine yedirmişler, diğerini de paylaşmışlar. Anneleri iyileşmiş ve üçü birlikte mutlu mesut yaşamaya devam etmişler.

Derler ki, o günden sonra köylerindeki bütün nar ağaçları ikiz meyveler vermeye başlamış. Bu da bize göstermiş ki, kardeşlik ve fedakarlık her zorluğu aşarmış.

Gökten üç nar düşmüş; biri masalı dinleyenlere, biri kardeşini sevenlere, biri de bu masalı anlatana...