Güvercin Yuvası ve İki Küçük Kardeş
İki kardeşin güvercin yuvasını koruma mücadelesini anlatılan ilham verici bir masaldır.

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, iki kardeş varmış. Büyük kardeşin adı Kerem, küçük kardeşin adı Mert'miş. Bu iki kardeş, bahçeli güzel bir evde anne ve babalarıyla mutlu mesut yaşarlarmış.
Bir bahar sabahı, evlerinin bahçesindeki yaşlı ceviz ağacında bir çift güvercinin yuva yapmaya başladığını görmüşler. Küçük dalları özenle birleştirip, tüylerle süsledikleri yuvalarını günlerce izlemişler. Çok geçmeden yuvada üç tane minicik yumurta belirmiş.
Anne güvercin yumurtaların üzerinde sabırla beklerken, baba güvercin de yiyecek bulmak için uzaklara uçarmış. Kerem ve Mert her gün pencereden güvercinleri izler, onların mutluluğunu paylaşırlarmış.
Bir gün gökyüzünü kara bulutlar kaplamış. Şiddetli bir fırtına kopacağı belliymiş. Kerem ve Mert çok endişelenmişler. "Ya yuva dağılırsa, yumurtalar düşerse?" diye düşünmüşler. Hemen annelerinden izin alıp bahçeye çıkmışlar.
Mert: "Ağabey, yuvanın etrafına bir koruma yapalım mı?"
Kerem: "Harika fikir kardeşim! Hemen işe koyulalım."
İki kardeş el ele verip çalışmaya başlamışlar. Kerem babasının atölyesinden ince tahtalar getirmiş. Mert de annesinin eski şalını almış. Birlikte yuvanın üzerine minik bir çatı yapmışlar. Şalla da kenarlardaki boşlukları kapatmışlar.
Tam işlerini bitirdikleri sırada fırtına başlamış. Yağmur damlaları iri iri düşerken, rüzgar ağaçları sallıyormuş. Ama güvercinler ve yumurtaları, iki kardeşin yaptığı korumanın altında güvendeymiş.
Fırtına dindiğinde anne ve baba güvercin, yuvanın etrafındaki korumayı görünce çok sevinmişler. Teşekkür etmek istercesine Kerem ve Mert'in pencerelerinin önünde dans etmeye başlamışlar.
Günler geçmiş, yumurtalar çatlamış ve üç minik güvercin yavrusu dünyaya gelmiş. Kerem ve Mert, kuş ailesinin mutluluğunu görünce çok sevinmişler. Her sabah uyanır uyanmaz ilk işleri pencereden güvercinleri kontrol etmek olurmuş.
Anne ve babaları, çocuklarının bu fedakarlığı ve yardımseverliğiyle gurur duymuşlar. "Siz sadece küçük bir yuva kurmadınız, kalbinizdeki sevgiyi ve merhameti de gösterdiniz," demişler.
O günden sonra bahçelerindeki ceviz ağacı, sadece güvercinlerin değil, birçok kuşun yuvası olmuş. Kerem ve Mert'in yardımseverliği dilden dile dolaşmış. Diğer çocuklar da onları örnek alıp, kuşlar için yuvalar yapmaya başlamışlar.
Kim bilir, belki de şu anda senin bahçende de küçük bir kuş yuvası vardır ve orada mutlu bir kuş ailesi yaşıyordur. Onları korumak ve kollamak için sen de bir şeyler yapabilirsin.
Gökten üç elma düşmüş: Biri yardımsever kardeşlere, biri merhametli kuşlara, biri de bu masalı dinleyen sizlere...
Tepkiniz Nedir?






