Güzel ve Çirkin

Dış görünüşün değil, iç güzelliğin önemini anlatan, sevgi dolu bir masaldır.

Güzel ve Çirkin

Masalı Dinle

Bir varmış bir yokmuş, küçük bir kasabada güzel mi güzel bir kız yaşarmış. Bu kızın adı Güzel'miş ve babasıyla birlikte mütevazı bir evde yaşarlarmış. Güzel kitap okumayı çok sever, her gün babasına yardım edermiş. Kasabadaki herkes onun güzelliğine hayran kalır, ama o hiç kibirli değilmiş.

Kasabanın en yakışıklı delikanlısı Gaston sürekli Güzel'in peşinde dolaşır, onunla evlenmek istermiş. Ama Güzel, Gaston'un kibirli ve kaba tavırlarından hiç hoşlanmazmış. Her gün kitapçıya gider, yeni maceralar okur ve bir gün kendi macerasını yaşamayı hayal edermiş.

Bir gün babası uzak bir şehre giderken yolunu kaybetmiş ve büyük bir şatoya sığınmış. Şatonun bahçesindeki güzel güllerden birini kopardığında, korkunç görünümlü bir prens ortaya çıkmış ve onu hapsetmiş. Yaşlı adam korkudan titremiş ama prens hiç merhamet göstermemiş.

Güzel, babasını aramaya çıkmış ve şatoya ulaşmış. Babasını kurtarmak için prensin teklifini kabul etmiş: Babası serbest kalacak ama onun yerine Güzel şatoda kalacakmış. Güzel cesurca "Kabul ediyorum," demiş. Babası ağlayarak karşı çıkmış ama Güzel kararlıymış.

Şatoda her şey sihirliymiş. Dolap Madam Gardırop, saat Bay Tiktok, çaydanlık Bayan Demlik ve şamdan Bay Işık hep konuşuyor, dans ediyor ve şarkı söylüyormuş. Bu eşyalar aslında prensin eski hizmetkarlarıymış ve onlar da büyüye yakalanmış. Güzel'e şatoda yol gösteriyor, onu neşelendirmeye çalışıyorlarmış.

Prens başta çok huysuz ve kaba davranıyormuş. Ama Güzel'in nazik tavırları ve içten davranışları onu değiştirmeye başlamış. Zamanla birlikte kitap okumayı, bahçede gezmeyi ve sohbet etmeyi öğrenmişler. Şatoda bir sihirli gül varmış ve yaprakları tek tek dökülüyormuş. Eğer son yaprak düşmeden önce biri prensi gerçekten sevmeyi öğrenmezse, prens sonsuza kadar çirkin kalacakmış.

Bir gün Güzel, sihirli aynadan babasının hasta olduğunu görmüş. Prens, eskiden olsa asla yapmayacağı bir şey yapmış ve onu serbest bırakmış. "Geri dönersen çok mutlu olurum ama seni zorlamayacağım," demiş. Güzel babasının yanına gitmiş ama kalbini şatoda bırakmış. Kasabaya döndüğünde Gaston, prensin şatosuna saldırmak için bir plan yapmış.

Gaston ve köylüler şatoya saldırmaya giderken, Güzel de şatoya doğru yola çıkmış. Şatoya vardığında büyük bir kavga görümüş. Gaston, prensi yaralamış ve son gül yaprağı düşmek üzereymiş. Güzel, prensin yanına koşmuş ve ağlayarak "Seni seviyorum," demiş. Tam o anda mucizevi bir şey olmuş, gökyüzünden renkli ışıklar yağmış ve prens yakışıklı bir prense dönüşmüş.

Güzel ve Prens muhteşem bir düğünle evlenmişler. Tüm kasaba halkı ve sihirli eşyalar düğünde dans etmiş, şarkılar söylemiş. Güzel'in babası da şatoya taşınmış ve hep birlikte mutlu bir hayat sürmüşler. Masalımız burada sona ererken unutmayın ki, gerçek sevgi her zaman dış görünüşün ötesini görür ve en büyülü güç, kalpten gelen sevgidir. Çünkü güzellik gözlerde değil, yürekte saklıdır.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow