İki İnatçı Arkadaş

Bir varmış, bir yokmuş. İzmir'in güzel sahilinde Ali ve Ayşe adında iki minik arkadaş yaşarmış. Ali kırmızı arabasıyla "Vıııın vıııın" diye oynamayı çok severmiş. Ayşe ise pembe ayıcığıyla "Hoplaa, zıplaa" diye zıplamayı çok severmiş.

Bir gün Ali ve Ayşe parkta oynarken, ikisi de aynı kaydırakta kaymak istemiş. Ali "Ben! Ben! Ben kayacağım!" demiş. Ayşe de "Hayır! Ben! Ben! Ben kayacağım!" diye cevap vermiş. İkisi de çok inatçıymış ve kimse sırasını vermek istememiş.

Ali, Ayşe'ye "Offff!" diye kızmış ve kaşlarını çatmış. Ayşe de Ali'ye "Puhhh!" diye ses çıkarmış ve sırtını dönmüş. İkisi de küsmüşler ve birbirlerine bakmadan evlerine gitmişler. Ali "Güm güm güm" diye ayaklarını yere vurarak yürümüş.

Ertesi gün, Ali evde arabasıyla oynarken "Vıııın vıııın" sesleri çıkarmış ama hiç eğlenememiş. Ayşe de ayıcığıyla "Hoplaa, zıplaa" diye zıplamış ama hiç mutlu olamamış. İkisi de birbirlerini çok özlemiş ama aramaya cesaret edememişler.

Ali'nin annesi ona bir poğaça yapmış, "Mmmmm, ne güzel kokuyor!" demiş Ali. Ayşe'nin annesi de ona bir kurabiye vermiş, "Haaamm!" diye ısırmış Ayşe. İkisi de yalnız yemek yemek istememiş, arkadaşlarını düşünmüşler.

Ali annesine "Ayşe'ye gidebilir miyim?" diye sormuş. Annesi "Tabii ki!" deyince, Ali "Yeeeey!" diye zıplamış. Tam o sırada kapı "Tık tık tık" diye çalmış. Kapıyı açınca, karşısında elinde kurabiyeyle Ayşe'yi görmüş.

İkisi de birbirine bakıp gülümsemiş. Ali "Sana poğaça getirdim" demiş. Ayşe "Ben de sana kurabiye getirdim" diye cevap vermiş. İkisi de "Hahaaa, hohooo!" diye gülmeye başlamışlar.

Ali "Beraber kaydıraktan kayalım mı?" diye sormuş. Ayşe de "Evet! Önce sen, sonra ben!" demiş. El ele tutuşup "Pıtır pıtır pıtır" adımlarla parka koşmuşlar. Artık inat etmek yerine paylaşmayı öğrenmişler.

O günden sonra Ali ve Ayşe en iyi arkadaşlar olmuş. Her gün "Vıııın vıııın" ve "Hoplaa, zıplaa" sesleri İzmir'in parkında yankılanmış. Çünkü anlamışlar ki, arkadaşlık inat etmekten değil, paylaşmaktan ve sevmekten geçermiş. İşte böylece iki inatçı arkadaş, hayatın en tatlı dersini deniz kokulu İzmir'de öğrenmişler.