Keloğlan ve Gizemli Ada

Keloğlan'ın fakir köyü kurtarmak için gizemli bir adada hazine arayışına çıkıp, yardımlaşmanın gücünü keşfettiği bir masaldır.

Keloğlan ve Gizemli Ada

Masalı Dinle

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, deniz kıyısında küçük bir köy varmış. Bu köyde yaşayan insanlar o kadar fakirmiş ki, çoğu zaman karınlarını bile doyuramıyorlarmış. Köyde yaşayan Keloğlan da annesiyle birlikte zor günler geçiriyormuş.

Bir gün yaşlı balıkçı Dursun Reis, Keloğlan'a eski bir harita göstermiş: "Evladım," demiş, "bu harita bana dedemden kaldı. Karşı adadaki hazineyi gösteriyor, ama ben artık yaşlandım, gidemiyorum."

Keloğlan hemen en yakın arkadaşları Cesur Ali, Güçlü Mehmet ve Akıllı Ayşe'yi toplamış. Dursun Reis'in eski teknesini alıp yola çıkmışlar. Denizci Nine de onlara yol göstermiş: "Çocuklar, adaya vardığınızda üç sınavdan geçeceksiniz: Cesaret, akıl ve yürek sınavı."

Fırtınalı bir yolculuktan sonra adaya varmışlar. İlk sınavda karşılarına kocaman bir mağara çıkmış. Cesur Ali önden girmiş, arkadaşlarına yol açmış. İkinci sınavda karışık bir bulmacayla karşılaşmışlar. Akıllı Ayşe bulmacayı çözmüş. Son sınavda ise bir seçim yapmaları gerekmiş: Ya küçük bir sandık dolusu altın, ya da büyük bir sandık dolusu tohum.

Keloğlan düşünmüş: "Arkadaşlar, tohumları seçelim. Böylece köyümüz her zaman bolluk içinde olur."

Doğru seçimi yaptıkları için, her iki sandık da onların olmuş. Güçlü Mehmet sandıkları taşımış. Köye döndüklerinde altınları fakir ailelere dağıtmışlar. Tohumları da birlikte ekerek, köyün etrafında büyük bahçeler oluşturmuşlar.

Denizci Nine gülümsemiş: "Gördünüz mü çocuklar, gerçek hazine paylaşmayı bilmektir."

Köylüler el birliğiyle çalışmış. Bahçelerden bol bol sebze ve meyve yetiştirmişler. Fazlasını pazarda satıp, paralarını yine köyün ihtiyaçları için kullanmışlar. Dursun Reis de artık rahat bir nefes almış.

Keloğlan ve arkadaşları, her akşam sahilde oturup, mutlu köylerini seyrederlermiş. Artık hiç kimse aç yatmıyor, herkes birbirine yardım ediyormuş.

Gökten üç elma düşmüş: Biri paylaşanlara, biri yardımlaşanlara, biri de tüm iyi yürekli insanlara. Bu masal da bize öğretmiş ki, gerçek hazine ne altında ne gümüşteymiş; birlik olmak ve paylaşmaktaymış.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow