Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, futbola çok meraklı bir Keloğlan varmış. Yaşadığı köyde her akşam arkadaşlarıyla top oynarmış. Bir gün köye bir haber gelmiş: Köyler arası futbol turnuvası düzenlenecekmiş.
Keloğlan hemen en yakın arkadaşları Çevik Ali, Uzun Mehmet, Hızlı Hasan ve kaleci Topal Murat'ı toplamış. Takımın başına da köyün bilge dedesi İhtiyar Osman'ı getirmişler. Ancak diğer köylerin takımları onlarla dalga geçiyormuş:
"Bakın şu kellere! Bir de futbol oynayacaklarmış!" diye gülüyorlarmış.
İhtiyar Osman: "Evlatlarım," demiş, "futbolda önemli olan kafa değil, ayaklardır. Bir de yüreğinizde taşıdığınız sevgi ve takım ruhu..."
Her sabah güneş doğmadan kalkar, antrenman yaparlarmış. Keloğlan ve arkadaşları çamurlu tarlalarda koşar, tepelere tırmanır, ineklerin arasında top sektirirlermiş. Çevik Ali hızıyla, Uzun Mehmet boyuyla, Hızlı Hasan çalımlarıyla, Topal Murat da cesur kaleciliğiyle takıma güç katarmış.
Turnuva başlamış. İlk maçlarında zorlanmışlar ama birbirlerine destek olup kazanmışlar. Her maçtan sonra İhtiyar Osman onlara yeni taktikler öğretirmiş. Keloğlan da takımın kaptanı olarak arkadaşlarına hep moral verirmiş:
"Arkadaşlar, biz bir takımız. Kazanmak kadar dürüst oynamak da önemli!"
Final maçı gelip çatmış. Rakipleri, turnuvanın en güçlü takımı Yukarı Köy'müş. Maç başlamadan Yukarı Köy'ün kaptanı, Keloğlan'la alay etmiş:
"Kel kafanla topa bile vuramazsın sen!" demiş.
Keloğlan gülümsemiş: "Futbol kafayla değil, yürekle oynanır kardeşim." demiş.
Maç başlamış. İlk yarıda zorlanmışlar ama Topal Murat harika kurtarışlar yapmış. İkinci yarıda Çevik Ali'nin ortasını Uzun Mehmet kafayla vurmuş, top direğe çarpmış. Hızlı Hasan yetişip golü atmış. Son dakikalarda rakip takım penaltı kazanmış ama Topal Murat muhteşem bir kurtarış yapmış.
Maçı 1-0 kazanıp şampiyon olmuşlar. Tüm köylüler onları kutlamış. Yukarı Köy'ün kaptanı da gelip Keloğlan'ı tebrik etmiş:
"Affedersin kardeşim, sen bize futbolun sadece yetenekle değil, yürekle de oynandığını öğrettin."
O günden sonra köyler arası dostluk maçları düzenlenir olmuş. Keloğlan ve takımı da her yıl yeni başarılara imza atmış.
Gökten üç top düşmüş: Biri azme, biri dostluğa, biri de takım ruhuna. Bu masal da bize göstermiş ki, inanç ve çalışmayla her zorluğun üstesinden gelinirmiş, yeter ki yüreğimiz temiz, arkadaşlığımız gerçek olsunmuş.