Korkuyu Aşan Sevgi

Masalın konusu olan küçük Elif, kaybolmuş yavru köpeği kurtarmak için karanlık ormana girmeye cesaret eder.

Korkuyu Aşan Sevgi

Masalı Dinle

Bir varmış bir yokmuş, küçük bir köyde Elif adında minik bir kız yaşarmış. Elif kıvırcık saçlı, meraklı gözlü sevimli bir kızmış ama bir sorunu varmış: Hemen hemen her şeyden korkarmış. Karanlıktan, gök gürültüsünden, hatta yüksek seslerden bile "Aaaah!" diye bağırarak annesine koşarmış.

Elif'in komşusu olan Yaşlı Ahmet Dede'nin Paşa adında sevimli bir köpeği varmış. Paşa, Elif'in en iyi arkadaşıymış ve her gün birlikte bahçede oynarlarmış. Paşa havlarken "Havvvv havvvvv haaaaavvvvv!" diye öyle komik sesler çıkarırmış ki, Elif kahkahalarla gülermiş.

Bir gün, Yaşlı Ahmet Dede üzgün bir şekilde Elif'in evine gelmiş. "Paşa kayboldu, ormana doğru koştu ama ben yaşlı bacaklarımla peşinden gidemedim" demiş titrek sesiyle. Elif'in annesi "Yarın sabah köylülerle ararız" demiş ama Elif Paşa'nın karanlık ormanda korkmuş olacağını düşünüyormuş.

Akşam olup herkes uyuduğunda, Elif pencereden Paşa'nın hafif "İnnn-innn" diye inlediğini duyduğunu sanmış. Korkmasına rağmen, en sevdiği oyuncak ayısını alıp "Sen benimle gelirsen korkmam" demiş ve usulca evden çıkmış.

Ormanın girişinde durduğunda, karanlık ağaçlar ve esrarengiz sesler Elif'i korkutmuş. Kalbi "Gümmmmm gümmmm gümmmmm" diye çarpıyormuş. Sonra Paşa'yı düşünmüş ve "Cesur olmalıyım, o benim arkadaşım" diyerek küçük feneriyle ormana adım atmış.

Biraz yürüdükten sonra bir çalılığın arkasından "Krrrrrr krrrrrr" diye sesler gelmiş. Elif titremiş ama fenerini doğrultunca sevimli bir kirpi görmüş. Kirpi "Küçük kız, bu saatte ormanda ne arıyorsun?" diye sormuş. Elif "Arkadaşım Paşa'yı arıyorum, onu gördün mü?" demiş ve kirpi ilerideki patikayı göstermiş.

Elif yoluna devam ederken büyük bir ağacın kovuğunda yaşayan bilge baykuşla karşılaşmış. Baykuş "Huu huuu, küçük insan, cesaret korkuyu hissetmemek değil, korktuğun halde doğru olanı yapmaktır" demiş. Elif bu sözleri aklına yazıp yürümüş.

Sonunda Elif, ağaçların arasında küçük bir çukura düşmüş Paşa'yı bulmuş. Paşa Elif'i görünce öyle sevinmiş ki "Havvvvv havvvvv haaavvvvvvv!" diye havlayarak kuyruğunu sallamış. Elif çukura inip Paşa'yı kucaklamış ve birlikte yolu bulmaya çalışmışlar.

Ay ışığını takip ederek köye dönmeyi başarmışlar. Köye vardıklarında, endişeyle bekleyen annesi ve Ahmet Dede onları görünce çok sevinmişler. Ahmet Dede "Elif, sen çok cesur bir kızsın" demiş gururla. Elif'in annesi kızını sıkıca sarılıp "Bazen korkularımızı yenmek, sevdiklerimize yardım etmek için gereklidir" demiş.

O günden sonra Elif artık eskisi kadar korkak değilmiş. Hâlâ korktuğu zamanlar olurmuş ama artık biliyormuş ki gerçek cesaret, korkmamak değil, korkuna rağmen sevdiklerin için doğru olanı yapmaktır. Böylece küçük Elif, köyün en cesur çocuğu olarak büyümeye başlamış ve her yeni günle birlikte korkularını biraz daha yenmeyi öğrenmiş.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow