Muhteşem Kanatlar

Normal hayatlarında sıradan görünen bir ailenin gizli süper güçlerini keşfetmesinin masalını anlatır.

Muhteşem Kanatlar

Masalı Dinle

Bir varmış bir yokmuş, Işıktepe adında sakin bir kasabada Kanat ailesi yaşarmış. Dışarıdan bakıldığında sıradan görünen bu ailenin üyeleri, çok özel yeteneklere sahipmiş ama bunu henüz bilmiyorlarmış.

Baba Serkan, kasabanın en sıkıcı muhasebecisi olarak bilinirmiş. Anne Seda, mahallede çiçekleriyle ünlü bir anaokulu öğretmeniymiş. 16 yaşındaki Deniz, okulun en hızlı koşucusu, 12 yaşındaki Mert bilgisayar oyunlarında şampiyon, 8 yaşındaki küçük Elif ise müzik derslerinde sınıfın yıldızıymış. Bir gün kasabada tuhaf şeyler olmaya başlamış.

Gökyüzünde mor bulutlar belirmiş, elektronik aletler kendiliğinden açılıp kapanmaya başlamış ve şehir merkezindeki saat kulesinin akrep ve yelkovanı ters yönde dönmeye başlamış. Televizyonda "Gölge" adında gizemli bir kötü adamın şehre geldiği ve her şeyi karanlığa boğmak istediği haberleri çıkmış.

O gece, fırtınalı bir sırada Kanat ailesinin evine mor bir yıldırım düşmüş. "Gümmm!" diye bir ses duyulmuş ve tüm ev sallanmış. Ama kimse yaralanmamış. Tam tersine, hepsi vücutlarında bir karıncalanma hissetmeye başlamışlar. Serkan Bey elini uzattığında, "Fışşş!" diye müthiş bir güçle nesneleri hareket ettirebiliyormuş. Seda Hanım bir anda "Hop!" diye yerden yükselip tavana doğru süzülmeye başlamış. 

Deniz o kadar hızlı koşabiliyormuş ki, "Vızzz!" diye sesten bile hızlı gidebiliyormuş. Mert zihninin gücüyle "Tık tık!" diye her türlü elektronik aleti kontrol edebiliyormuş. Küçük Elif ise bir şarkı mırıldandığında, "Pırıl pırıl" diye etrafında ışık topları oluşturabiliyormuş.Tam şaşkınlıktan ne yapacaklarını bilemezken, kapıları çalmış. Karşılarında mor bir pelerin giymiş yaşlı bir bilge duruyormuş.

"Ben Profesör Işık," demiş yaşlı adam. "Mor yıldırım size Kanatlar Taşı'nın gücünü verdi. Bu güçler binlerce yıldır özel ailelere aktarılır ve sadece dünya tehlikede olduğunda ortaya çıkar." Profesör onlara Gölge'nin karanlık güçleri olan eski bir kötü olduğunu ve şehri ele geçirmek istediğini anlatmış.

Ertesi gün, Gölge şehrin merkezindeki parkta belirmiş. Her yeri siyah bulutlarla kaplamaya başlamış. İnsanlar korkuyla kaçışıyormuş. Kanat ailesi, Profesör Işık'ın verdiği mor kostümleri giymiş ve olay yerine gelmiş. Gölge onları görünce kahkaha atmış: "Siz de kim oluyorsunuz? Sıradan bir aile beni nasıl durdurabilir ki?" Sonra ellerinden siyah enerji topları fırlatmaya başlamış.

Aile üyeleri güçlerini kullanarak karşılık vermişler. Deniz hızla koşarak insanları kurtarmış, Seda Hanım uçarak yukarıdan gözetlemiş, Mert elektronik cihazları kontrol etmiş, Elif ışık topları oluşturmuş ve Serkan Bey telekinezi gücüyle nesneleri fırlatmış.

 Ama Gölge çok güçlüymüş ve tek tek hepsini alt etmeye başlamış. Tam umutlar tükenirken, Profesör Işık'ın sözleri Serkan Bey'in aklına gelmiş: "Güçlerinizi bir araya getirin!"

"Çocuklar, anne, elele tutuşalım!" diye bağırmış Serkan Bey. Beş üye el ele tutuşunca, mor bir ışık hepsini sarmış. Herkes kendi özel gücünü kullanırken bir yandan da ailenin sevgisini hissetmiş. Beş güç birleşince, ortaya muazzam bir mor enerji çıkmış ve "Parrrttt!" diye bir sesle Gölge'yi tamamen aydınlığa boğmuş.

Işıktepe kasabası artık güvendeymiş. Kanat ailesi normal hayatlarına dönmüş ama artık gizli bir kimlikleri daha varmış: Muhteşem Kanatlar! Her gece, çocuklar yatmadan önce Serkan Bey ve Seda Hanım onlara en önemli güçlerinin süper yetenekleri değil, birbirlerine olan sevgileri olduğunu hatırlatırmış.

Gökyüzünden beş mor yıldız düşmüş; biri cesaretli olanlara, biri sevdiklerini koruyanlara, biri yeteneklerini iyilik için kullananlara, biri farklılıklarını kabul edenlere, biri de bu masalı dinleyip kendi süper gücünü keşfedenlere. Çünkü her insanın içinde keşfedilmeyi bekleyen özel bir güç vardır!

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow