Peri Dostlar ve Kristal Asa

Bir varmış bir yokmuş, Büyülü Orman'ın tam ortasında, Işıltı Akademisi adında özel bir okul varmış. Bu okulda genç peri kızları sihirli güçlerini keşfetmeyi ve doğayı korumayı öğrenirlermiş. Beş yakın arkadaş olan Lina, Mina, Tina, Rina ve Nina, Işıltı Akademisi'nin en neşeli öğrencileriymiş.

Lina çiçek perisiymiş ve dokunduğu her çiçeği açtırabilirmiş. Pembe saçları ve çiçek şeklinde kanatları varmış. Mina su perisiymiş, mavi dalgalı saçları ve damla şeklinde parlak kanatları göz alıcıymış. Tina ışık perisiymiş, sarı saçları güneş gibi parlar, yıldız şeklindeki kanatları geceleri bile ışıldarmış. Rina rüzgar perisiymiş, mor saçları rüzgarda dalgalanır, tüy gibi kanatlarıyla en hızlı uçan oymuş. Nina ise hayvan perisiymiş, turuncu saçlı ve kelebek kanatlı bu arkadaşları tüm hayvanlarla konuşabilirmiş. Bir sabah, Büyülü Orman'da garip bir şey olmuş - ağaçlar solmaya, çiçekler kurumaya başlamış! Her şey enerjisinı kaybediyormuş.

Akademi'nin müdiresi Bilge Peri Stella, öğrencileri bahçede toplamış. "Sevgili periler, Karanlık Cadı Morgana Akademi'nin Kristal Asası'nı çalmış! Eğer asa geri gelmezse, Büyülü Orman'daki tüm sihir kaybolabilir" demiş. Lina hemen arkadaşlarına dönmüş: "Biz bu görevi üstlenmeliyiz!" demiş. Diğerleri de hemen kabul etmiş. Bilge Peri Stella onlara özel bir harita vermiş: "Bu harita sizi Sis Vadisi'nin derinliklerindeki Karanlık Kule'ye götürecek. Orada Morgana Kristal Asa'yı saklıyor" demiş. "Pıss pısss" diye fısıldayarak eklemiş: "Ama dikkat edin, cadı sizi taş heykele çevirebilir!" Beş arkadaş hazırlanıp yola çıkmışlar. "Fır fır fır" diye kanatlarını çırparak Büyülü Orman'ın üzerinde uçmuşlar.

Yolda önlerine büyük, siyah bir bulut çıkmış. Rina "Ben hallederim!" diyerek öne atılmış. "Vuuuuş vuuuş" diyerek rüzgar büyüsü yapmış ve bulutu dağıtmış. Biraz ileride önlerine kocaman bir nehir çıkmış. Mina "Sıra bende!" diyerek suya dokunmuş ve "Şıp şıp şıp" diye sesler çıkararak suyu ayırmış, böylece karşıya geçmişler. Sis Vadisi'ne vardıklarında, her yer kalın sislerle kaplıymış. Tina parmaklarını şıklatmış ve "Pırıl pırıl" diye ışık topları oluşturmuş. Bu ışıklar sayesinde yollarını görebilmişler. Vadinin ortasında, ürkütücü görünen kulenin girişinde dikenli çalılar varmış. Lina hemen büyüsünü kullanmış: "Açılın güzel çiçekler, bize yol verin!" demiş. Dikenler "Hışır hışır" sesleriyle geri çekilip yerlerini güzel çiçeklere bırakmışlar.

Kulenin en tepesinde, Karanlık Cadı Morgana'yı parlayan Kristal Asa'yı elinde tutarken bulmuşlar. Cadı onları görünce kızmış: "Minik periler, buraya kadar gelebildiniz demek! Ama asayı asla geri alamayacaksınız. Artık tüm sihir benim olacak!" Sonra ellerini kaldırıp "Zzzzt zzzzt" diye sesler çıkararak siyah bir büyü fırlatmış.

Lina hızla öne atılmış ve arkadaşlarını korumak için kendi kanatlarını siper etmiş. Siyah büyü ona çarpınca, Lina'nın kanatları taşlaşmaya başlamış. Arkadaşları çok korkmuş, ama Lina gülümsemiş: "Dostluk en güçlü büyüdür. Hadi el ele tutuşalım!" Beş arkadaş el ele tutuşunca, kalplerinden çıkan sevgi ışığı o kadar parlak olmuş ki, Morgana'nın büyüsünü bozmuş. Kristal Asa cadının elinden "Çınnnn" diye ses çıkararak uçmuş ve Lina'nın ellerine gelmiş.

Asa'nın gücüyle Büyülü Orman'a canlılık geri dönmüş. Ağaçlar tekrar yeşermiş, çiçekler açmış, bütün doğa canlanmış. Morgana bu sevgi dolu büyüden o kadar etkilenmiş ki, kötü kalpli olmaktan vazgeçmiş. "Belki ben de iyilik için sihir yapabilirim" diyerek onlarla barışmış. Peri kızları neşeyle "Yaşasın!" diye bağırarak el ele tutuşup Işıltı Akademisi'ne dönmüşler.

Bilge Peri Stella onları gururla karşılamış: "Siz sadece Kristal Asa'yı kurtarmadınız, aynı zamanda bir düşmanı dost yaptınız. İşte gerçek peri gücü budur!" Beş arkadaş o günden sonra "Işıltı Koruyucuları" olarak anılmış ve tüm Büyülü Orman'da sevgiyi, dostluğu ve sihrin güzelliğini yaymaya devam etmişler.