Robin Hood

Bir varmış bir yokmuş, çok uzak diyarlarda Sherwood adında büyük bir orman varmış. Bu ormanda Robin Hood adında cesur ve iyi kalpli bir genç yaşarmış. Robin'in en sevdiği şey ok atmak ve dostlarıyla vakit geçirmekmış. Yeşil giysiler giyer, başına tüylü bir şapka takarmış.

Robin Hood'un en yakın arkadaşı Küçük John adında kocaman bir adamdı. Küçük John'a bu ismi Robin Hood takamış çünkü boyu çok uzun olmasına rağmen kalbi küçük bir çocuk gibiymiş. İkisi birlikte ormanda yaşar, zenginlerden aldıklarını fakirlere dağıtırlarmış.

Nottingham şehrinin kötü kalpli şerifi, halktan çok fazla vergi alır ve onları üzermiş. Robin Hood ve arkadaşları buna çok üzülür, zenginlerden aldıkları paraları gizlice yoksul halka dağıtırlarmış. Şerif ise Robin Hood'u bir türlü yakalayamazmış.

Robin'in çetesinde birbirinden renkli karakterler varmış. Şişman Keşiş Tuck her zaman neşeli, Minstrel Will her an şarkı söyleyen, Allan ise en hızlı koşan arkadaşıymış. Hepsi birlikte ormanda eğlenceli vakit geçirir, ok atma yarışmaları düzenlerlermiş.

Bir gün şerif, Robin Hood'u yakalamak için büyük bir ok atma yarışması düzenlemiş. Robin Hood kılık değiştirerek yarışmaya katılmış. Yarışmada birinci olunca şerif çok sinirlenmiş ama Robin çoktan ortadan kaybolmuş bile.

Robin ve arkadaşları sadece para değil, yemek ve giysi de dağıtırlarmış. Ormanda avladıkları geyikleri pişirip açlara verirler, zenginlerin fazla giysilerini soğukta üşüyenlere ulaştırırlarmış. Herkes onları çok severmiş.

Bir gün Kral Richard ülkesine geri dönmüş ve şerifin yaptığı kötülükleri öğrenmiş. Robin Hood ve arkadaşlarının aslında ne kadar iyi kalpli olduğunu anlayınca, onları affetmiş. Şerifi görevinden almış ve Robin Hood'u ormandan sorumlu yapmış.

Robin Hood ve arkadaşları artık rahatça yaşamaya başlamışlar. Ormanı koruyup, yoksullara yardım etmeye devam etmişler. Küçük John hala dev gibi ama çocuk kalpli, Keşiş Tuck hala neşeli, Will hala şarkıcı ve Allan hala en hızlı koşanmış.

Böylece Robin Hood ve neşeli dostları, Sherwood Ormanı'nda mutlu mesut yaşamaya devam etmişler. Bu masal da bize yardımlaşmanın, dostluğun ve iyilik yapmanın ne kadar güzel olduğunu öğretmiş. Gökten üç ok düşmüş: Biri iyilere, biri yardımseverlere, biri de tüm cesur çocuklara...