Üç Arkadaşın Okul Macerası

Üç genç arkadaşın kapanmakta olan okullarını kurtarma masalıdır.

Üç Arkadaşın Okul Macerası

Masalı Dinle

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde Ankara'da güzel bir okul varmış. Bu okulda Cem, Aylin ve Burak adında on altı yaşlarında üç arkadaş okurmuş. Çok akıllı ve cesur çocuklarmış, birbirlerini çok severlermiş.

Bir gün okul müdürü Hasan Bey üzgün bir şekilde çocukları çağırmış. "Sevgili öğrencilerim" demiş, "okulumuz kapanma tehlikesi ile karşı karşıya. Eğer bu yıl sonuna kadar üç büyülü hazineyi bulamazsak, okulumuz kapanacak." Çocuklar çok üzülmüş ama pes etmemişler. "Bize bu hazinelerin yerini söyleyin, onları mutlaka buluruz!" demişler.

Müdür Bey gizli bir haritayı çıkarmış. "İlk hazine Sivas'ın Divriği Ulu Camii'nde saklı Bilgelik Taşı'dır" demiş. "İkinci hazine Nevşehir Kapadokya'nın peri bacalarında bulunan Dostluk Kristali'dir. Üçüncü hazine ise Samsun'un Amisos Tepesi'nde gizli Cesaret Mücevheri'dir. Ama dikkat edin! Her hazineyi almak için o yerin ruhuna saygı göstermeli, bir iyilik yapmalısınız."

Üç arkadaş hemen yola çıkmış. İlk durağı Sivas olmuş. Divriği Ulu Camii'ne vardıklarında, camiyi koruyan bilge Dede onları karşılamış. "Bilgelik Taşı'nı ancak buradaki eski kitapları düzenleyip temizleyen alabilir" demiş. Çocuklar bütün gün çalışmış, yüzlerce eski kitabı özenle temizlemiş, raflarına yerleştirmişler. Akşam olduğunda Dede çok memnun olmuş, onlara parlak mavi bir taş vermiş. "Bu Bilgelik Taşı sizin" demiş.

İkinci durağa, Nevşehir Kapadokya'ya gitmişler. Peri bacaları arasında dolaşırlarken, yaşlı bir peri karşılarına çıkmış. "Dostluk Kristali'ni istiyorsanız, buradaki kaybolmuş turistlere yardım etmelisiniz" demiş. O gün boyunca kaybolmuş üç aileye yol göstermişler, fotoğraf çektirmelerine yardım etmişler, çocuklarla oyun oynamışlar. Gün batımında peri çok mutlu olmuş, onlara ışıldayan pembe bir kristal hediye etmiş. "Bu Dostluk Kristali sizin" demiş.

Üçüncü ve son durağa, Samsun'a varmışlar. Amisos Tepesi'ne çıktıklarında, tepenin koruyucu ruhu onları karşılamış. "Cesaret Mücevheri'ni almak için burada piknik yapan ailelerin çöplerini temizlemeniz gerek" demiş. Arkadaşlar hiç şikayet etmeden bütün tepeyi dolaşmış, çöpleri toplamış, doğayı tertemiz bırakmışlar.

Güneş batarken koruyucu ruh onlara altın renginde parlayan bir mücevher vermiş. "Bu Cesaret Mücevheri sizin" demiş.
Üç hazineyi de topladıktan sonra okula koşmuşlar. Müdür Bey onları görünce çok sevinmiş. Hazineleri birleştirince büyülü bir ışık çıkmış ve okul binası tertemiz, yepyeni gibi olmuş. Sınıflar genişlemiş, kütüphane büyümüş, bahçe çiçeklerle dolmuş.

Ama en güzel olan, üç arkadaşın bu macera sırasında öğrendikleri olmuş. Bilgelik sadece kitaplarda değil, çalışmakta olduğunu; dostluk başkalarına yardım etmekle güçlendiğini; cesaret ise doğayı korumakla kazanıldığını anlamışlar.

Okul artık şehrin en güzel okulu olmuş. Masalımız böylece sona ermiş. Gökten üç yıldız düşmüş: Biri çalışkan olanlara, biri yardımseverlere, biri de doğayı koruyanlara. Ve bütün dinleyenler mutlulukla alkışlamış.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow