Tilki ile Kedi

Geniş ve yemyeşil ormanın derinliklerinde, Tilki adında kurnaz mı kurnaz bir hayvan yaşarmış. Tilki, kendini çok akıllı sanır, her şeyi bildiğini düşünerek etrafta "Hah hah hah!" diye böbürlenirmiş. Her fırsatta başkalarına ne kadar zeki olduğunu anlatmaya bayılırmış. Bir de Kedi adında, sakin ve tedbirli bir hayvan varmış. Kedi, sessizce işini yapar, başkalarına karşı her zaman saygılı olurmuş. 

Bir gün Tilki ile Kedi ormanda karşılaşmışlar. Tilki, hemen Kedi'ye yaklaşmış ve burnunu havaya kaldırarak, "Merhaba Kedi kardeş! Duyduğuma göre sen de fena sayılmazmışsın. Ama benim kadar çok numara bildiğini sanmam!" demiş. Kedi, Tilki'nin bu sözlerine gülümsemiş ve nazikçe, "Merhaba Tilki kardeş. Ben sadece birkaç numara bilirim ama onlar da işime yarar," diye yanıtlamış.

Tilki, Kedi'nin cevabına alaycı bir şekilde gülmüş. "Püfff! Benim tam yüz farklı numaram var! Hatta belki de bin! Nasıl kaçacağımı, nasıl saklanacağımı, nasıl avlanacağımı en iyi ben bilirim," diye caka satmış. O sırada uzaktan "Hav hav hav!" diye av köpeklerinin sesi duyulmuş. Sesler gitgide yaklaşıyormuş. "Eyvah!" diye bağırmış Tilki, bir anda telaşa kapılmış.

Av köpeklerinin sesini duyan Kedi, hiç paniklememiş. Sakinliğini koruyarak, yakındaki büyük bir ağaca tırmanmaya başlamış. "Miyav!" diye bir ses çıkarıp hızlıca ağacın en yüksek dallarına ulaşmış. Oradan aşağıya Tilki'ye bakmış. Tilki ise ne yapacağını şaşırmış, dört bir yana koşuşturuyormuş. "Nereye saklanayım şimdi? Hangi numaramı kullanayım?" diye söyleniyormuş.

Tilki, yüzlerce numarasından hangisini seçeceğini bir türlü karar verememiş. O koşarken, köpekler "Vov vov vov!" diye uluyarak ona iyice yaklaşmışlar. Tilki, paniğin etkisiyle ne yapacağını bilemez hâle gelmiş. Hâlâ bir oraya, bir buraya koşuşturuyormuş. Kedi ise ağacın tepesinden bu durumu izliyormuş.

Sonunda av köpekleri Tilki'yi yakalamışlar. Tilki'nin yüzlerce numarası ona hiçbir fayda sağlamamış. Kedi ise ağacın tepesindeki güvenli yerinden aşağıya inmiş. Tilki'nin bu durumuna çok üzülmüş. "Ahhh..." diye derin bir iç çekmiş. O gün Tilki, çok numara bilmenin değil, doğru zamanda doğru numarayı kullanmanın önemli olduğunu acı bir şekilde öğrenmiş.

Kedi, Tilki'nin yanına gelmiş ve ona şöyle demiş: "Gördün mü Tilki kardeş? Bazen az ama etkili bir plan, çok sayıda işe yaramayan plandan daha değerlidir. Benim tek numaram, yani ağaca tırmanmak, beni kurtarmaya yetti." Tilki, Kedi'nin sözlerini dinlemiş ve başını öne eğmiş. O günden sonra Tilki, çok konuşmak yerine daha çok düşünmeyi ve tedbirli olmayı öğrenmiş.

Masalımız da böylece mutlulukla bitmiş. Gökten üç elma düşmüş: Biri şefkat olmuş, çünkü zekâ ve tedbir her zaman korumuş. Biri masalı dinleyen çocukların kalbine bilinç duygusu olmuş. Biri de herkesin kalbine doğru karar verme becerisi olmuş.