Yaz Güneşinin Harika Değneği
Küçük Defne'nin yaz mevsiminde bulduğu sihirli değnek ile köyünü kurtarma macerasını anlatan masaldır.

Bir varmış bir yokmuş, zamanın birinde küçük bir Anadolu köyünde Defne adında meraklı bir kız çocuğu yaşarmış. Bu köy, yemyeşil tarlalarıyla, bereketli topraklarıyla ünlüymüş. Ancak son zamanlarda köyün üzerine bir kuraklık çökmüş.
Defne'nin dedesi köyün en yaşlı çiftçisiymiş. Her sabah gökyüzüne bakıp "Ah, bir yağmur yağsa da topraklarımız yeniden can bulsa!" diye iç geçirirmiş. Defne dedesinin üzüntüsünü görünce çok üzülürmüş.
Bir yaz günü Defne, köyün tepesindeki eski çınar ağacının altında otururken, parlak bir ışık görmüş. Yaklaşıp baktığında, güneş ışığının yansımasıyla parlayan altın renginde küçük bir değnek bulmuş. Değneği eline aldığında, içinden bir ses ona değneğin güneş ışınlarından yapıldığını fısıldamış.
Defne hemen en yakın arkadaşı Toprak'a koşmuş. Toprak da köyün çobanının oğluymuş. İki kafadar değneği incelemeye başlamışlar. Değneği havaya kaldırdıklarında, güneş ışınları değnekten yansıyıp gökyüzünde dans ediyormuş.
Bu sırada köyün bilge ninesi Ayşe Nine onları görmüş. Yanlarına yaklaşıp "Yavrularım, bu değnek size güneşin bir armağanı. Onu doğru kullanırsanız, köyümüzün kuraklık sorunu çözülebilir," demiş.
Defne, Toprak ve Ayşe Nine birlikte düşünüp taşınmışlar. Ayşe Nine, değneği gün doğumunda köyün en yüksek tepesinde güneşe doğru tutmalarını önermiş. Ertesi sabah şafak sökerken üçü birlikte tepeye çıkmışlar.
Güneş ufuktan yükselirken, Defne değneği havaya kaldırmış. Değnekten yayılan altın ışıklar gökyüzünde toplanmaya başlamış. Işıklar önce küçük bulutlara, sonra kocaman yağmur bulutlarına dönüşmüş.
Çok geçmeden gökyüzü kararmış ve bereketli bir yağmur başlamış. Köylüler evlerinden çıkıp sevinçle yağmurun altında dans etmişler. Tarlalar, bahçeler suya kavuşmuş. O günden sonra köyde her yaz mevsiminde Defne, değneği kullanarak bulutları çağırırmış.
Defne büyüdükçe değneğin sırrını köyün çocuklarına öğretmiş. Böylece köy bir daha kuraklık yüzü görmemiş. Bu masaldan da anlıyoruz ki, doğanın armağanlarını korumak ve paylaşmak, en büyük zenginliktir.
Tepkiniz Nedir?






