Alaaddin'in Sihirli Lambası

Fakir genç Aladdin'in bulduğu sihirli lambayla yaşadığı büyülü maceralar.

Alaaddin'in Sihirli Lambası

Masalı Dinle

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Aladdin adında fakir ama çok iyi kalpli bir genç varmış. Annesiyle küçük bir evde yaşarlarmış. Çok az paraları varmış ama mutlu yaşarlarmış. Aladdin sokakta oynar, arkadaşlarıyla koşup dururmuş. "Hop hop!" diye zıplayarak gezermiş. Komşuları onu çok severmiş. "Ne kadar neşeli çocuk!" derlermiş.

Bir gün gizemli bir adam gelmiş. "Ben senin amcanım!" demiş Aladdin'e. Aslında kötü bir büyücüymüş. "Sana büyük bir hazine göstereceğim!" demiş. Aladdin şüphelenmiş ama merakını yenememiş. Şehrin dışındaki çöle gitmişler. Büyücü sihirli sözler söylemiş. "Açıl susam açıl!" demiş. Yer "gümbür gümbür" diye açılmış. Altında gizli bir mağara çıkmış.

Büyücü Aladdin'e talimat vermiş. "İçeri gir, sadece eski lambayı getir!" demiş. "Hiçbir şeye dokunma!" demiş. Aladdin mağaraya girmiş. İçerisi altın ve mücevherlerle doluymuş. "Vay be!" demiş şaşkınlıkla. Duvarlar pırıl pırıl parlıyormuş. Köşede eski, paslı bir lamba bulmuş. "Bu mu acaba?" diye düşünmüş. Lambayı almış.

Mağaradan çıkarken Aladdin bir meyveye dokunmuş. Aniden mağara sallanmaya başlamış. "Gümbür gümbür!" diye sesler gelmiş. Büyücü sabırsızlanmış. "Hemen ver lambayı!" diye bağırmış. Aladdin korkmuş. "Önce beni çıkar!" demiş. Büyücü çok kızınca mağaranın ağzını kapatmış. "Çat!" diye kapanmış. Aladdin içerde kalmış.

Karanlıkta lambayı ovuşturmuş. Aniden "puf!" diye mor bir duman çıkmış. Kocaman bir cin belirmiş. "Kim uyandırdı beni?" demiş güçlü bir sesle. Aladdin titremiş. "Ben... ben Aladdin!" demiş. Cin gülümsemiş. "Merhaba efendim! Üç dileğin var!" demiş. Aladdin şaşırmış. "Gerçek mi bu?" diye sormuş. "Tabii ki!" demiş cin neşeyle.

İlk dileğini söylemiş. "Buradan çıkmak istiyorum!" demiş. Cin "Emredersiniz efendim!" demiş. "Hop!" diye Aladdin evinin önünde bulmuş kendini. Annesi çok sevinmiş. "Aladdin! Neredeydin?" demiş. Aladdin her şeyi anlatmış. Annesi inanmamış. Cin tekrar çıkınca "Aman Allahım!" diye bağırmış. Cin nazikçe selamlamış onu.

İkinci dileği için düşünmüş. "Zengin olmak istiyorum!" demiş. Cin "Vızz!" diye parmağını şıklatmış. Evleri aniden büyük bir saraya dönüşmüş. Bahçeler, havuzlar, hizmetçiler çıkmış. "Yaşasın!" diye bağırmış Aladdin. Annesi bayılacak gibi olmuş. Artık zengin olmuşlar. İpek elbiseler giymiş, altın tabakta yemek yemişler.

Bir gün güzel Prenses Yasmin'i görmüş. Ona aşık olmuş. "Onunla evlenmek istiyorum!" demiş. Üçüncü dileğini kullanmış. Cin "Bu zor ama mümkün!" demiş. Prenses'e hediyeler göndermiş. Güzel çiçekler, değerli taşlar vermiş. Prenses Aladdin'in iyi kalbini görmüş. Ona aşık olmuş. Büyük bir düğün yapmışlar. Çok mutlu olmuşlar.

Kötü büyücü geri gelmiş. "Eski lamba, yeni lamba!" diye bağırarak dolaşmış. Prenses bilmeden lambayı vermiş. Büyücü lambayı alınca cin ona hizmet etmek zorunda kalmış. Sarayı uzak ülkeye taşımış. Aladdin çok üzülmüş. Ama vazgeçmemiş. Cesaretle büyücüyü bulmuş. Akıllıca plan yaparak lambayı geri almış. Büyücüyü yenmiş.

Aladdin artık hem zengin hem mutluymuş. Ama en önemlisi iyi kalpli kalmış. Fakirlere yardım etmiş. Cin de artık özgür olmuş. "Teşekkürler Aladdin!" demiş. Dostlukları devam etmiş. Prenses'le çok mutlu yaşamışlar. Gökten üç altın düşmüş, biri Aladdin'e, biri Prenses'e, biri de cine. Onlar da uzun uzun mutlu yaşamışlar.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow