Bulut Pufi ve Huysuz Rüzgar

Gökyüzünde yaşayan küçük bulut Pufi, rüzgarla anlaşmaya çalışır.

Bulut Pufi ve Huysuz Rüzgar

Bir varmış bir yokmuş, gökyüzünün en yüksek katında, pamuk tarlalarını andıran bembeyaz bir "Bulut Krallığı" varmış. Burada yaşayan bulutlar, çocukları güldürmek için sabahtan akşama kadar şekilden şekle girerlermiş. Kimi zaman kocaman bir dondurma olur, kimi zaman pofuduk bir tavşan... Bu bulutların en yaramazı ve en yeteneklisi ise Pufi adında, yanakları tombul mu tombul, minik bir bulutmuş.

Pufi o gün gökyüzü okulunda arkadaşlarına gösteri yapıyormuş. Zıplıyor, bir anda kükreyen bir aslana dönüşüyor, bacası tüten bir trene benziyormuş. Aşağıdaki çocuklar onları izleyip "Aa bak, şurada bir ejderha var!" diye sevinçle bağırıyorlarmış.

Ancak o gün, gökyüzünün uzak köşesinden gri, soğuk ve sivri burunlu biri gelmiş. Bu, Huysuz Rüzgar'mış! Huysuz Rüzgar, eğlenceden hiç hoşlanmazmış. Her şeyin cetvelle çizilmiş gibi dümdüz ve gri olmasını istermiş. Huysuz Rüzgar, "Vuuuuuuuuu!" diye korkunç bir ses çıkararak Bulut Krallığı'na dalmış.

"Yeter artık bu şımarıklık!" diye gürlemiş. "Ne bu böyle tavşanlar, dondurmalar? Gökyüzü ciddi bir yerdir! Bundan sonra herkes dümdüz çarşaf gibi olacak! Gri olacak! Kimse kıpırdamayacak!"
Diğer bulutlar korkudan titremiş ve hemen şekillerini bozup dümdüz, gri birer tabakaya dönüşmüşler. 

Gökyüzü bir anda kararmış, çocukların neşesi kaçmış. Ama Pufi, Huysuz Rüzgar'dan korkmamış.
"Ama Rüzgar Amca," demiş Pufi, "Biz şekil değiştirmezsek çocukların hayalleri kaybolur. Gökyüzü çok sıkıcı olur!" Huysuz Rüzgar'ın kaşları çatılmış, yanaklarını şişirmiş: "Sıkıcı olması umurumda değil! Şimdi seni üfleyip yok edeceğim!" demiş ve Pufi'ye doğru kocaman bir "PÜÜÜFFFF!" diye üflemiş.

Pufi hemen zekasını kullanmış. Rüzgar ona üflediğinde direnmek yerine, rüzgarın gücüyle şekil değiştirmiş. Huysuz Rüzgar üfledikçe Pufi, rüzgarın içinden geçen bir halkaya dönüşmüş. Rüzgar boşa gitmiş!
Huysuz Rüzgar daha da sinirlenmiş, "Seni yakalayacağım!" diye kovalamaya başlamış. Pufi bu sefer incecik olup bir ok gibi hızla kaçmış.

Bu kovalamaca gökyüzünde bir şölene dönüşmüş. Rüzgar estikçe Pufi dans ediyor, bazen bir uçurtma oluyor, bazen bir yelkenli oluyormuş. Huysuz Rüzgar yorulup nefes nefese kalmış: "Hah... hah... Neden... düz... durmuyorsun?" Pufi kıkırdayarak son numarasını yapmış. Kocaman, yumuşacık bir yastığa dönüşmüş ve yorgun düşen Huysuz Rüzgar'ı nazikçe sarmalamış.

"Rüzgar Amca," demiş Pufi, "Bak, şekil değiştirmek sadece eğlenceli değil, aynı zamanda rahatlatıcıdır. Sen de hep kızgın esmek zorunda değilsin. Bazen hafif bir meltem olup bizimle oyun oynayabilirsin."
Huysuz Rüzgar, Pufi'nin yumuşaklığında ilk kez dinlendiğini hissetmiş. Öfkesi geçmiş, griliği azalmış. 

"Aslında..." demiş Rüzgar, "Biraz haklı olabilirsin. Şekil değiştirmek komikmiş."O günden sonra Huysuz Rüzgar, adını Oyunbaz Rüzgar olarak değiştirmiş. Artık bulutları düzleştirmek için değil, onlara yeni şekiller vermek için esiyormuş. İşte bu yüzden çocuklar, gökyüzüne baktığınızda bulutların sürekli şekil değiştirdiğini görürsünüz. Çünkü Pufi ve Rüzgar yukarıda kovalamaca oynuyorlardır.

Gökten üç pofuduk bulut düşmüş: Biri hayal kurmayı seven çocukların gözlerine. Biri şekilden şekle giren bulut pufiye. Biri de öfkesini yenip dostluğu seçen Rüzgar'ın kalbine.

Paylaş

Tepkiniz Nedir?

Beğendim Beğendim 11
Beğenmedim Beğenmedim 2
Sevdim Sevdim 7
Güldüm Güldüm 4
Kızdım Kızdım 2
Üzüldüm Üzüldüm 0
Şaşırdım Şaşırdım 0