Işık Saçan Tesbih Taneleri

Küçük Yusuf'un, dedesinden miras kalan tesbihin sırrını keşfetmesi ve manevi değerleri öğrenmesini anlatan masaldır.

Işık Saçan Tesbih Taneleri

Masalı Dinle

Bir varmış bir yokmuş, gökkuşağının yedi renginin dans ettiği, bulutların üzerinde yürünebilen sihirli bir dünyada, Yusuf adında meraklı bir çocuk yaşarmış. Yusuf'un en değerli hazinesi, vefat eden dedesinden kalan kristal taneli bir tesbihmiş.

Bir gece, ay ışığının tesbihin tanelerine vurduğu sırada, her bir taneden farklı renklerde ışıklar saçılmaya başlamış. Işıkların içinden üç bilge çıkmış: Hikmet Dede, Merhamet Nine ve Sabır Derviş. Bu üç bilge, Yusuf'a tesbihin sırrını öğretmek için geldiklerini söylemişler.

Hikmet Dede, tesbihin her bir tanesinin bir duayı ve hikmeti temsil ettiğini anlatmış. "Her tane," demiş, "insanlara yardım etmek için bir fırsat sunar." Merhamet Nine ise "Bu tesbihi kullanmak için önce kalbini temizlemelisin," diye eklemiş. Sabır Derviş de gülümseyerek "Ve her şeyden önemlisi, sabretmeyi öğrenmelisin," demiş.

Yusuf, bilgelerin rehberliğinde her gün bir taneyi çevirip, onun hikmetini öğrenmeye başlamış. İlk taneden "şükür"ü öğrenmiş ve etrafındaki güzellikleri fark etmeye başlamış. İkinci taneden "merhamet"i öğrenmiş ve sokak hayvanlarına yiyecek vermeye başlamış. Üçüncü taneden "yardımlaşma"yı öğrenmiş ve komşularına yardım etmeye başlamış.

Bir gün, sihirli dünyanın üzerine kara bulutlar çökmeye başlamış. İnsanlar mutsuzlaşmış, çiçekler solmaya yüz tutmuş. Yusuf, bilgelere danışmış. Onlar da "Tesbihin son tanesinde en büyük sır saklı, ama onu kullanmak için önceki tüm dersleri öğrenmiş olman gerek," demişler.

Yusuf, o güne kadar öğrendiği tüm hikmetleri düşünmüş: şükür, merhamet, yardımlaşma, sabır, hoşgörü, sevgi... Her birini nasıl uyguladığını hatırlamış. Sonra tesbihin son tanesini çevirmiş ve birden bütün taneler gökyüzüne yükselmeye başlamış.

Tesbih taneleri gökyüzünde yedi renkli bir gökkuşağı oluşturmuş. Her bir tane bir yıldız gibi parlamaya başlamış. Yusuf'un öğrendiği tüm güzel değerler, ışık olup tüm dünyaya yayılmış. Kara bulutlar dağılmış, insanların kalplerine yeniden neşe dolmuş.

Bilgeler Yusuf'a "Sen artık bu sihirli dünyanın yeni bekçisisin," demişler. "Dedenin sana bıraktığı en büyük miras, bu tesbihteki hikmetlerdi. Şimdi sen de başkalarına bu hikmetleri öğreteceksin." Yusuf bu görevi sevinçle kabul etmiş.

O günden sonra Yusuf, tesbihin sırlarını öğrenmek isteyen herkese rehberlik etmiş. İnsanlara iyi olmayı, merhamet etmeyi, sabretmeyi ve en önemlisi Allah'ı her daim hatırlamayı öğretmiş. Sihirli dünya artık her zamankinden daha güzel, daha huzurlu bir yer olmuş.

Ve böylece bu hikmetli masal da burada son bulmuş. Gökten üç tesbih düşmüş; biri hikmet arayanların, biri merhamet edenlerin, biri de sabırlı olanların eline geçmiş. Kim bilir, belki de şu anda sizin elinizde tuttuğunuz tesbih de sihirli bir hikmet taşıyordur.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow