İyilik ile Gelen Zenginlik
Fakir ama iyi kalpli Hasan'ın, bir saman çöpüyle başlayan masalıdır.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde anadolu'nun şirin bir köyünde, Hasan adında fakir ama gönlü zengin bir genç yaşarmış. Hasan, çok çalışkanmış ama bir türlü dikiş tutturamazmış. Her şeye rağmen umudunu hiç kaybetmez, her sabah "Bismillah" diyerek tarlasına gider gelirmiş. Bir gün, köyün bilge hocası ona, "Oğlum Hasan, bazen en küçük şey bile büyük berekete vesile olabilir. Sen kalbini temiz tut, iyilikten şaşma," demiş.
Hasan, hocasının sözlerini aklına kazımış. Bir sabah, yolda yürürken ayağına küçücük bir saman çöpü takılmış. Hasan, saman çöpünü eğilip almış ve cebine koymuş. "Kim bilir, belki bir gün bunun da bir faydası dokunur," diye düşünmüş. Az sonra yolda ağlayan bir arı görmüş. Arı, bir ağa takılmış, çırpınıyormuş. "Vız vız vız!" diye bağırıyormuş.
Hasan, saman çöpünü kullanarak arıyı ağdan kurtarmış. Arı sevinçle uçup gitmiş. Bir süre sonra yorulmuş, köyün pazar yerine varmış. Pazar yerinde, sıcaktan bunalmış, bunaldıkça "Mööööö!" diye sesler çıkaran bir at görmüş. Atın sahibi, bir tüccarmış, atı susamış ama elinde su yokmuş. Hasan, cebindeki saman çöpünü çıkarmış, ufacık bir su birikintisinden biraz su alıp ata vermiş.
Tüccar, Hasan'ın bu iyiliğini görünce çok şaşırmış. "Vay be delikanlı! Ne kadar da iyi yüreklisin! Al şu mandalina kabuğunu, sana helal olsun," diyerek elindeki kurumuş mandalina kabuğunu Hasan'a vermiş. Hasan, mandalina kabuğunu almış, cebine koymuş.
Az sonra yolda bir çocuk ağlıyormuş. Çocuğun elindeki kuş kafesi devrilmiş, kafesin kapağı kırılmış. Çocuk, kafesin içindeki küçük kuşa "Cik cik!" diye sesleniyor, onu tamir edemediği için üzülüyormuş. Hasan, cebindeki mandalina kabuğunu çıkarmış, kabuğun sert kısmını kullanarak kırık kafesin kapağını geçici olarak tutturmuş. Çocuk sevinçle "Oleyyy!" diye bağırmış.
Çocuğun annesi, Hasan'ın bu yardımına çok sevinmiş. "Evladım, sen ne iyi bir insansın! Al şu beşi bir yerdeyi, sana canım feda," diyerek elindeki değerli beşi bir yerde künyeyi Hasan'a vermiş. Hasan, beşi bir yerdeyi alıp cebine koymuş. "Bu da mı bir işe yarar?" diye düşünmüş. Bir yandan da "Allah rızası için yaptığım iyilikler nasıl da karşılık buluyor," diye sevinmiş.
Akşam köyüne dönerken, bir düğün alayıyla karşılaşmış. Düğün sahibi, düğünü yapacak yeri kaybetmiş, perişanmış. Misafirler "Cık cık cık!" diye söyleniyormuş. Hasan, cebindeki beşi bir yerde künyeyi çıkarmış, düğün sahibine vermiş. "Amca, al bunu sat, kendine bir yer kirala, misafirlerin yerde kalmasın," demiş. Düğün sahibi, Hasan'ın bu cömertliğine inanamamış.
Düğün sahibi, Hasan'ın bu yüce gönüllülüğüne çok minnettar kalmış. Beşi bir yerdeyi satmış, düğün için büyük bir yer kiralamış. Hasan'ı da düğüne davet etmiş. Hasan, düğünde çok sevdiği bir kızla tanışmış, evlenmişler. Düğün sahibi, Hasan'a bir de dükkân hediye etmiş.
Hasan, o dükkânda çalışarak, dürüstlüğü ve çalışkanlığı sayesinde kısa sürede köyün en zengin ve saygın adamlarından biri olmuş. Bir saman çöpünden başlayan yolculuğu, köyün en saygın insanlarından biri olarak sona ermiş.
Gökten üç elma düşmüş: Biri Hasan'ın gönlüne bolluk olmuş, çünkü iyilik her zaman bereket getirir. Biri masalı dinleyen çocukların kalbine sabır ve inanç olmuş. Biri de herkesin kalbine küçük bir iyiliğin ne kadar büyük değişimlere yol açabileceği inancı olmuş.
Paylaş
Tepkiniz Nedir?
Beğendim
0
Beğenmedim
0
Sevdim
0
Güldüm
0
Kızdım
0
Üzüldüm
0
Şaşırdım
0
