Mümin Çobanın Bilgeliği

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, dağların yamacında yaşayan Hasan adında fakir ama gönlü zengin bir çoban varmış. Her sabah güneş doğmadan kalkar, abdestini alır, namazını kılar, sonra da koyunlarını otlatmaya çıkarmış.

Hasan'ın tek serveti otuz koyunmuş ama o, sahip olduğu her şey için Allah'a şükredermiş. Koyunlarına gözü gibi bakar, her birini evladı gibi severmiş. Helal lokma kazanmak için çok çalışır, kimseye el açmazmış.

Bir gün dağın tepesinde koyunlarını otlatırken, ak sakallı, nurlu yüzlü bir ihtiyar belirmiş karşısında. Selam verip yanına oturmuş ve:

"Evladım," demiş, "Ben Allah'ın bir elçisiyim. Rabbim senin dürüstlüğünü, çalışkanlığını ve şükrünü çok beğendi. Sana üç dilek hakkı veriyor. Ne dilersen yerine getirilecek."

Hasan önce çok şaşırmış. Sonra düşünmüş, düşünmüş ve:

"Yaşlı baba," demiş, "Bana verilen bu büyük lutuf için önce Allah'a şükürler olsun. Ama benim tek bir dileğim var. Diğer iki hakkımı istemiyorum. Allah bana helal rızık nasip etsin, çoluk çocuğuma yetecek kadar kazanç versin, başkasına muhtaç etmesin yeter."

İhtiyar gülümsemiş:
"Evladım, herkes sürüler dolusu koyun, altın dolu keseler isterken, sen sadece helal rızık istiyorsun. Bu tevazun ve kanaatin çok değerli."

O andan sonra Hasan'ın koyunları bereketlenmiş. Her biri ikiz kuzular doğurmuş. Sütleri, yünleri bol olmuş. Ama en önemlisi, Hasan'ın kalbi hep huzurlu, gönlü hep tokmuş.

Günler geçmiş, Hasan'ın şöhreti her tarafa yayılmış. İnsanlar onun bereketli sürülerinden, helal süt ve peynirinden almak için uzak diyarlardan gelir olmuş. O da kazandığı parayla fakirlere yardım eder, ihtiyacı olanlara destek olurmuş.

Gel zaman git zaman, o ak sakallı ihtiyar tekrar çıkagelmiş:
"Evladım," demiş, "Allah senin bu halinden çok memnun. Diğer iki dileğini de helal rızka çevirdi ve seni bereketlendirdi. Sen de bu nimeti ihtiyaç sahipleriyle paylaşarak şükrünü gösterdin."

Bu masal da burada bitmiş. Darısı tok gönüllü ve hayırsever olanların başına...

Meğer kısmet, çok istemekte değil, az olanın kıymetini bilmekteymiş.