Luna'nın Yıldızlı Dünyası
Gökyüzünde yaşayan küçük Luna'nın, arkadaşları ile yıldızları kötü kalpli Gölge Cadısı'ndan kurtararak çocuklara huzurlu uykular getiren bir masaldır.

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, gökyüzünün en tepesinde, bulutların arasında küçük bir kız yaşardı. Adı Luna'ydı ve çok özel bir görevi vardı: Her gece gökyüzüne yıldızları yerleştirmek.
Luna'nın en yakın arkadaşları, parlak mavi tüylü baykuş Bilge ve altın renkli bir ateş böceği olan Işık'tı. Her akşam güneş batarken, üç arkadaş gökyüzünün karanlık köşelerini aydınlatmak için yola çıkardı. Luna'nın sihirli bir çantası vardı ve bu çantadan çıkardığı her yıldız farklı bir parlaklıkta ışık saçardı. Kimi zaman pembemsi, kimi zaman altın sarısı olan bu yıldızlar, gökyüzünü bir sanat eserine dönüştürürdü.
Bir gece, kötü kalpli Gölge Cadısı bütün yıldızları çalmaya karar verdi. Çocukların uykuya dalmasını zorlaştırmak ve geceleri korkunç hale getirmek istiyordu. Luna ve arkadaşları durumu fark ettiklerinde, gökyüzü kapkaranlık olmuştu bile. Bilge hemen etrafı gözetlemeye başladı, Işık ise karanlıkta yol gösteriyordu.
Luna çok endişeliydi çünkü yeryüzündeki çocuklar yıldızlar olmadan uyuyamıyordu. Dünya'dan gelen çocuk ağlamalarını duydukça Luna'nın kalbi daha da sızlıyordu. Anneler bebeklerine ninni söylüyor ama karanlık gökyüzü onları daha da korkutuyordu.
Üç arkadaş, Gölge Cadısı'nın saklandığı kara bulutların arasına gizlice süzüldüler. Cadı, çaldığı yıldızları siyah bir torbada saklıyordu. Luna akıllıca bir plan yaptı: Işık, cadının gözlerini kamaştıracak kadar parlayacak, Bilge torbanın ipini gagasıyla kesecek, Luna da yıldızları kurtaracaktı.
Plan tam düşündükleri gibi işledi. Cadı gözlerini ovuştururken, yıldızlar özgürlüklerine kavuştu. Ancak cadı son bir hamle yaparak Luna'nın sihirli çantasını kapmaya çalıştı. Tam o sırada, gökyüzünün en yaşlı ve bilge yıldızı Kutup Yıldızı ortaya çıktı ve cadıyı altın tozlarıyla kaplayarak onu zararsız bir buluta dönüştürdü.
O geceden sonra gökyüzü her zamankinden daha parlak olmaya başladı. Luna ve arkadaşları, kurtardıkları yıldızlarla özel bir düzen oluşturdular: Bazıları dilek yıldızı oldu, bazıları ninni söyledi, bazıları da çocuklara güzel rüyalar gösterdi.
Her gece yatmadan önce gökyüzüne bakan çocuklar, Luna'nın bıraktığı bu muhteşem ışıkları görüp huzurla uykuya dalıyordu. Luna artık her yıldızı yerleştirirken onlara özel görevler veriyordu: En parlak yıldızlar korkan çocukların odalarını aydınlatıyor, bazıları gökyüzünde dans ederek eğlenceli gösteriler yapıyor, bazıları da minik şarkılar söylüyordu.
Gökten üç elma düşmüş: Biri yıldızları sevenlere, biri güzel rüyalar görenlere, biri de bu masalı dinleyenlere...
Tepkiniz Nedir?






