Uludağ'ın Sürpriz Misafirleri

Kar taneleri dans ederken Uludağ'ın zirvesinde, üç yürekli dost çıkmış yürüyüşe: Dağcı Ayşe, fotoğrafçı Mehmet ve biyolog Zeynep. Dağ öyle beyaz, hava öyle soğukmuş ki, masallardaki gibi büyülü bir gün olacağı belliymiş.

Tam zirveye yaklaşırken, karların arasından tuhaf sesler gelmiş. Bir de ne görsünler? Bembeyaz iki kocaman kutup ayısı ve yanlarında iki minik penguen! Ayıların adı Pamuk ve Bulut'muş, penguenlerin adı da Piti ve Pati.

Zeynep hemen anlamış durumu: Küresel ısınma yüzünden yolunu şaşıran ayılar, kayıp penguen yavrularını korumaya çalışıyormuş. Mehmet hemen fotoğraf çekmeye başlamış, Ayşe de GPS'iyle yakındaki istasyonu bulmuş.

Az gitmişler uz gitmişler, karlar üstünde yol almışlar. Minik penguenler Zeynep'in sırt çantasında, Pamuk ve Bulut da yanlarında, koca bir dostluk kervanı olmuşlar. Yolda karşılaştıkları dağcılar önce korkmuş ama ayıların sevimli halleri herkesi büyülemiş.

İstasyonda penguen bakıcısı Kemal Amca, Piti ve Pati'yi görünce sevinçten havalara uçmuş. Pamuk ve Bulut'un yardımını duyunca gözleri dolmuş. Hemen kutup ayılarının evlerine dönmeleri için hazırlıklara başlamışlar.

Veda vakti gelince herkes hüzünlenmiş. Pamuk ve Bulut minik dostlarına el sallarken, karlar bile sessizce ağlamış sanki. O günden sonra her kış Uludağ'da "Dostluk Festivali" düzenlenirmiş.

Şimdi Uludağ'ın zirvesinde kış vakti yürürseniz, belki karların arasında bir kutup ayısının ayak izlerini görürsünüz. Ya da uzaktan bir penguen sesi duyarsınız. Kim bilir, belki de Pamuk ve Bulut dostlarını ziyarete gelmiştir...

Karların beyazlığı şahit olsun ki, bu masalı dinleyenlerin yüreğinde dostluk hiç eksilmesin, doğa sevgisi hiç bitmesin. Zirveden üç kar tanesi düşmüş: Biri hayvanları sevenlere, biri doğayı koruyanlara, biri de dostluğa değer verenlere...