Cesur Çoban Alper
Cesur bir çoban gencin dağları kaplayan kötü bir laneti kırma mücadelesini anlatan bir masaldır.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, dağların ardında küçük bir köyde Alper adında yiğit bir çoban yaşarmış. Alper'in en yakın dostu, küçüklüğünden beri yanından ayırmadığı Bozkurt adında bir kurt imiş.
Günlerden bir gün, Alper sürüsünü otlatırken gökyüzünün karardığını, dağların tepesinden simsiyah bulutların yayıldığını görmüş. Kara bulutlar her yeri kaplarken, köylerden insanların sesleri, hayvanların çığlıkları duyulmaya başlamış. Meğer kötü kalpli bir büyücü, dağların üzerine korkunç bir lanet atmış.
Alper, dedesinden kalma sihirli kavalını çıkarıp çalmaya başlamış. Kavalın sesi dağlarda yankılanırken, Bozkurt da yanında ulumuş. Bu ses, büyücünün lanetini bir anlığına durdurmuş. Yaşlı bir bilge ortaya çıkarak Alper'e, "Ancak saf yürekli bir kahramanın cesareti ve gerçek dostluğun gücü bu laneti kırabilir," demiş.
Alper ve Bozkurt, dağların zirvesindeki büyücünün kalesine doğru zorlu bir yolculuğa çıkmışlar. Yolda karşılarına çıkan engelleri, birbirlerine olan güvenleri ve dostluklarıyla aşmışlar. Aç kaldıklarında yiyeceklerini paylaşmış, soğukta birbirlerini ısıtmışlar.
Büyücünün kalesine vardıklarında, kötü büyücü onları türlü sınavlardan geçirmiş. Ancak Alper'in cesareti ve Bozkurt'un sadakati her sınavı geçmelerini sağlamış. Sonunda büyücüyle karşı karşıya geldiklerinde, Alper sihirli kavalını çalmış, Bozkurt ise tüm gücüyle ulumuş. İkisinin uyumu öyle güçlüymüş ki, büyücünün tüm kötü büyüleri bozulmuş.
Lanet kalkınca, dağların üzerindeki kara bulutlar dağılmış, güneş yeniden parlamaya başlamış. Köylüler sevinç içinde Alper ve Bozkurt'u kahraman ilan etmişler. O günden sonra dağlar, dostluğun ve cesaretin simgesi olarak anılmış.
Alper ve Bozkurt'un kahramanlığı dilden dile dolaşmış. İnsanlar bu hikayeyi çocuklarına anlatarak, gerçek dostluğun ve cesaretin en büyük güç olduğunu öğretmişler.
Gökten üç elma düşmüş; biri bu masalı dinleyenlerin başına, biri gerçek dostluğa değer verenlerin başına, biri de tüm yiğit yüreklilerin başına. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.
Tepkiniz Nedir?
