Kapadokya'nın Kaşifleri

Bir varmış bir yokmuş, Kapadokya'nın büyülü vadilerinde Ali, Zeynep, Mert, Ayşe ve Can adında beş arkadaş yaşarmış. Bu arkadaşlar, peri bacalarının arasında oyunlar oynayıp, güvercinlere yem vermeyi çok severlermiş.

Bir gün, baloncu Mehmet amcanın renkli sıcak hava balonunun sepetinde eski bir harita bulmuşlar. Haritada, Kapadokya'nın derinliklerinde gizli bir yeraltı şehrinin yolu işaretliymiş. Haritanın üzerinde "Bin yıllık hazine burada saklı" yazıyormuş.

Beş arkadaş hemen bir plan yapmışlar. Ali önderliğinde, Zeynep'in çantasına su ve yiyecek, Mert'in sırt çantasına fenerler ve ipler koymuşlar. Ayşe yanına not defteri ve kalem, Can ise dedesinden kalma pusula almış.

Ertesi sabah güneş doğarken yola çıkmışlar. Peri bacalarının arasından geçerken, beyaz bir güvercin onlara eşlik etmeye başlamış. Güvercin sanki yolu biliyormuş gibi önden uçuyor, çocuklara rehberlik ediyormuş

Öğleye doğru bir mağaranın girişine varmışlar. Mağaranın duvarlarında eski Türk motifleri varmış. Can'ın pusulası ve Mert'in fenerleriyle içeri girmişler. İçeride dar tüneller, merdivenler ve gizemli odalar varmış.

Birden karşılarına üç yol çıkmış. Tam hangisini seçeceklerini düşünürken, güvercin ortadaki yoldan uçmuş. Arkadaşlar güvercini takip etmişler. Biraz ilerledikten sonra büyük bir odaya varmışlar. Odanın ortasında küçük bir sandık duruyormuş.

Sandığı açtıklarında içinden eski bir kitap çıkmış. Kitapta Kapadokya'nın tarihi ve burada yaşayan insanların hikâyeleri yazılıymış. Ayşe hemen not defterine önemli bilgileri yazmaya başlamış. Asıl hazinenin bilgi olduğunu anlamışlar.

Dönüş yolunda, öğrendikleri bilgilerle bölgenin tarihini daha iyi anlamışlar. Baloncu Mehmet amcaya gidip kitabı göstermişler. Mehmet amca çok sevinmiş ve "Bu kitap müzeye ait olmalı" demiş. Hep birlikte kitabı müzeye bağışlamaya karar vermişler.

O günden sonra beş arkadaş, Kapadokya'nın gizli tarihini öğrenen küçük kaşifler olarak anılmış. Her hafta sonu yeni yerler keşfetmeye devam etmişler. Beyaz güvercin de onların sadık dostu olmuş.

Gökten üç elma düşmüş: Biri tarihi koruyanların, biri dostluğun değerini bilenlerin, biri de macerayı sevenlerin başına. Bu masal da burada bitmiş.