Keloğlan ve Sosyal Medya

Bir varmış bir yokmuş, günümüz İstanbul'unda, yüksek bir apartmanın en üst katında Keloğlan ve annesi yaşarmış. Keloğlan'ın en büyük hayali sosyal medyada fenomen olmak ve annesine güzel bir hayat yaşatmakmış. Her gün telefonuyla komik videolar çeker, ama bir türlü istediği ilgiyi göremezmiş.

Apartmanın alt katında yaşayan Bilge Teyze, Keloğlan'ın bu haline hem güler hem üzülürmüş. Bir gün Keloğlan'a "Evladım, neden kendini bu kadar yoruyorsun?" diye sormuş. Keloğlan iç çekerek "Bilge Teyze, fenomen olup para kazanmak istiyorum. Anneme yardım etmeliyim" demiş.

Bilge Teyze gülümseyerek "Sana bir sır vereceğim" demiş ve cebinden eski model bir telefon çıkarmış. "Bu telefon sihirlidir. Ama dikkat et, sadece insanları güldürmek ve mutlu etmek için kullanırsan çalışır." Keloğlan şaşkınlıkla telefonu almış.

Ertesi gün Keloğlan, mahallede dolaşırken komşusu Şaşkın Şükrü'nün markette alışveriş poşetlerini düşürdüğünü görmüş. Hemen yardıma koşmuş ve bu anı sihirli telefonla kaydetmiş. Video öyle samimi ve içtenmiş ki, bir anda gündem olmuş.

Keloğlan'ın videoları artık hep başkalarına yardım ederken çektiği komik ve samimi anlardan oluşuyormuş. Apartmanın kapıcısı Deli Duran'a çiçekleri sularken yardım ediyor, karşı komşunun kedisini ağaçtan indiriyor, mahallenin çocuklarıyla top oynuyormuş.

Bir gün ünlü bir televizyon kanalından arayıp Keloğlan'ı programa davet etmişler. Sunucu "Bu kadar sevilmenin sırrı ne?" diye sormuş. Keloğlan "Ben sadece insanları mutlu etmeye çalışıyorum. Gerisi kendiliğinden geliyor" demiş.

Artık Keloğlan'ın milyonlarca takipçisi varmış. Kazandığı parayla annesine güzel bir ev almış, ama yine aynı mahallede kalmayı tercih etmiş. Bilge Teyze'ye teşekkür etmeye gittiğinde, sihirli telefonun aslında normal bir telefon olduğunu öğrenmiş. Asıl sihrin kendi kalbindeki iyilik olduğunu anlamış.

Keloğlan şimdi hem mutlu hem başarılı bir fenomen olmuş. İnsanlara yardım etmeye, onları güldürmeye devam ediyormuş. Bilge Teyze her gördüğünde "Gördün mü Keloğlan, başarının sırrı pahalı telefonlarda değil, güzel kalpteymiş" diye gülümsüyormuş.

Gökten üç bildirim düşmüş: Biri bu masalı okuyanlara, biri başkalarını mutlu edenlere, biri de sosyal medyayı iyilik için kullananlara. Bu masal da burada bitmiş, herkesin telefonuna bir beğeni gelmiş.