Mars'ın İlk Çiftçileri

Yıldızların ötesinde, kızıl gezegen Mars'ta, insanoğlu artık dev kubbeler altında yaşarmış. Takvimler 2150 yılını gösterirken, üç yürekli bilim insanı varmış: Akıllı Ahmet, botanikçi Ayşe ve tarımcı Ali.

Günlerden bir gün, koloninin gıda sistemleri bozulmuş. Dünya'dan yardım gelene kadar tam altı ay geçecekmiş! Koloni lideri Profesör Kemal ve yardımcısı Zeynep telaşlanmış, küçük Mert ve diğer çocuklar endişelenmiş.

Ayşe, Mars'ın kızıl topraklarında öyle bir bakteri bulmuş ki, bu minik yaratıklar en zorlu koşullarda bile yaşayabiliyormuş. Ali hemen özel bir toprak karışımı yapmış, Ahmet de sihirli bir sulama sistemi tasarlamış.

Az çalışmışlar, uz çalışmışlar, gece gündüz demeden laboratuvarda didinmişler. Küçük Mert her gün gelip onlara: "Sizler Mars'ın ilk çiftçilerisiniz!" diye moral verirmiş.

Derken bir sabah, seralardan müjdeli haber gelmiş: Domatesler kıpkırmızı, patatesler tombul tombul, buğdaylar sapsarı büyümeye başlamış! Üstelik bu sebzeler Dünya'dakilerden daha besleyiciymiş.

Koloni büyük bir şenliğe bürünmüş. Dünya'dan gelen yardım ekibi, karşılarında bereketli Mars tarlalarını bulunca şaşkına dönmüş. Üç kahramanın buluşu, diğer gezegenlere de örnek olmuş.

O günden sonra Mars'ta her yıl "Hasat Festivali" düzenlenirmiş. Çocuklar kızıl topraklardan fışkıran sebzeleri hayranlıkla izler, büyükler bu başarının hikayesini gururla anlatırmış.

Şimdi Mars'ın gökyüzüne baktığınızda, yıldızların arasında üç parlak ışık görürsünüz. Bunlar Ahmet, Ayşe ve Ali'nin bilim ışığıymış. Uzayın derinliklerinden üç meteor düşmüş: Biri bilime gönül verenlere, biri doğanın sırlarını çözenlere, biri de insanlığa umut olanlara...