Müzik Kutusu Öğretmeni

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Zeynep öğretmen varmış. Bu öğretmen çok özelmiş. Konuştuğu zaman sesinden güzel müzikler çıkarmış. Çocuklar ona "Müzik Kutusu Öğretmeni" derlermiş. Zeynep öğretmen çok mutlu bir kadınmış. Her sabah okula gelirken kuşlar onun yanında uçarmış.

Bir sabah okula yeni bir çocuk gelmiş. Küçük Mehmet çok korkuyormuş. Hiç okula gitmemiş. "Anne ben gitmek istemiyorum" diye ağlamış. Zeynep öğretmen Mehmet'i görünce gülümsemiş. "Hoş geldin canım" demiş, sesi "tıngır mıngır" müzik gibi çıkmış. Mehmet'in gözleri büyümüş. Daha önce böyle bir ses duymamış.

Mehmet çok şaşırmış. "Bu kadının sesi neden böyle güzel?" diye düşünmüş. Zeynep öğretmen Mehmet'in elini tutmuş. Sınıfa götürmüş. Diğer çocuklar çok neşeliymiş. "Merhaba Mehmet" demişler. Zeynep öğretmen konuşmaya başlamış, sesinden "la la la" sesleri çıkmış. Sınıfın duvarları renkli renkli süslenmiş.

Ders başlamış. Zeynep öğretmen matematik öğretiyormuş. "Bir artı bir kaç eder?" diye sormuş. Sesi "ding dong" gibi çıkmış. Çocuklar çok eğlenmiş. "İki!" diye bağırmışlar. Mehmet de gülmeye başlamış. Artık korkmuyormuş. Zeynep öğretmen tahtaya sayıları yazarken "çıt çıt" sesleri çıkarmış.

Türkçe dersi gelmiş. Zeynep öğretmen harfleri öğretiyormuş. "A harfi elma gibi" demiş, sesi "şarkı şarkı" çıkmış. "B harfi balon gibi" demiş. Her harfi söylerken farklı müzikler çıkarmış. Çocuklar harfleri çok çabuk öğrenmiş. Mehmet de artık okumaya başlamış. "Ben de okuyabiliyorum!" diye sevinmiş.

Öğle vakti gelmiş. Zeynep öğretmen çocuklara hikaye anlatmış. Sesinden kuş sesleri çıkmış. "Cik cik" demiş. Çocuklar büyülenmiş. Hikayede bir prens varmış. Zeynep öğretmen prensin sesini taklit etmiş. "Merhaba güzel prenses" demiş, sesi "vınnn vınnn" çıkmış. Mehmet hiç sıkılmamış.

Teneffüste çocuklar bahçeye çıkmış. Zeynep öğretmen onlarla oyun oynamış. "Mendilim kaktı yere" oyunu oynamışlar. Zeynep öğretmen şarkı söylerken sesi "fış fış" çıkmış. Çocuklar çok eğlenmiş. Mehmet artık okulu çok seviyormuş. Diğer çocuklarla arkadaş olmuş. "Yaşasın!" diye bağırmış.

Fen bilgisi dersi başlamış. Zeynep öğretmen çiçekleri anlatmış. "Çiçekler nasıl büyür?" diye sormuş. Sesi "hışır hışır" çıkmış. Çocuklar merak etmiş. Zeynep öğretmen onlara tohum göstermiş. "Bu tohum toprakta büyür" demiş. Sesinden yağmur sesleri çıkmış. "Pıtır pıtır" demiş. Çocuklar çok şaşırmış.

Bir gün Zeynep öğretmen hastalanmış. Sesi çıkmıyormuş. Çocuklar çok üzülmüş. Mehmet "Öğretmenimize yardım edelim" demiş. Bütün çocuklar güzel şarkılar söylemiş. "Tra la la" demişler. Zeynep öğretmen çok duygulanmış. Gözlerinden yaşlar gelmiş. "Siz çok iyi çocuklarsınız" demiş.

O gün çocuklar öğretmenlerine çok güzel resimler yapmış. Mehmet en güzel resmi yapmış. Üzerinde "En iyi öğretmenim" yazmış. Ayşe güneş resmi yapmış. Can ağaç resmi yapmış. Fatma çiçek resmi yapmış. Zeynep öğretmen çok mutlu olmuş. Sesi yavaş yavaş gelmeye başlamış. "Teşekkür ederim canlarım" demiş, sesi "şırıl şırıl" çıkmış.

Ertesi gün Zeynep öğretmen iyileşmiş. Sınıfa girdiğinde çocuklar çok sevinmiş. "Yaşasın!" diye bağırmışlar. Zeynep öğretmen onlara sarılmış. "Siz benim en değerli hazinelerimsiniz" demiş. Sesi en güzel müzik gibi çıkmış. Mehmet artık okulu çok seviyormuş. Her gün okula koşarak gelirmiş.

Yıllar geçmiş. Mehmet büyümüş. Kendisi de öğretmen olmuş. Zeynep öğretmeni hiç unutmamış. Ona öğrettiği sevgiyi kendi öğrencilerine vermiş. Çocuklara sabırla ders anlatmış. Onları çok sevmiş. Zeynep öğretmen çok gururlanmış. "Sen çok iyi bir öğretmen oldun" demiş.

Gökten üç nota düşmüş, biri Zeynep öğretmene, biri Mehmet'e, biri de bu masalı dinleyen güzel çocuklara.