Uyku Sazı Masalı
Yüksek yaylalarda yaşayan Ozan Dede, sihirli sazıyla müzik üretir.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, bulutların komşusu olduğu yemyeşil, yüksek bir yaylada Ozan Dede yaşarmış. Ozan Dede'nin, gövdesi dut ağacından oyulmuş, telleri gümüşten parlayan, "tıngır mıngır" ses çıkaran çok özel bir sazı varmış. Akşam olup güneş dağların arkasına saklandığında, Ozan Dede söğüt ağacının altına oturur, doğadaki her şeye "İyi geceler" demek için sazını eline alırmış.
Bir akşam, rüzgar her zamankinden biraz daha yaramazmış. Ağaçların dallarını "huuuu huuuu" diye sallıyor, yaprakları hışırdatıyor, kimsenin uyumasına izin vermiyormuş. Yayladaki minik kuzular "meee", kırlangıçlar "cik cik" diye huzursuzlanıyormuş. Ozan Dede gülümsemiş, ak sakalını sıvazlamış ve "Gelin bakalım, şimdi rüzgarı bile uyutacak bir ninni söyleyelim," demiş.
Ozan Dede, gümüş tellere yavaşça dokunmuş. Sazından dökülen nağmeler o kadar tatlı, o kadar yumuşakmış ki, havada uçuşan yaramaz rüzgar birden duraklamış. Ozan Dede çaldıkça, rüzgarın "huuu" sesi, tatlı bir melteme dönüşmüş. Rüzgar yavaşlamış, yavaşlamış ve çiçeklerin üzerine yumuşacık bir yorgan gibi serilmiş. Çiçekler başlarını eğip, "Ohhh" diyerek uykuya dalmışlar.
Sonra sıra ormandaki neşeli sincaba gelmiş. Sincap, ceviz kabuklarıyla "tık tık tık" diye ses çıkarıp oyun oynuyormuş. Ozan Dede sazının tellerine "pıt pıt pıt" diye dokunmuş. Bu ses, yağmur damlası gibi huzur vericiymiş. Sincap esnemiş, minik patilerini yastık yapmış ve kuyruğuna sarılıp mışıl mışıl uyumuş.
Yaylanın kenarından akan dere bile Ozan Dede'nin ninnisini duyunca şaşırmış. "Şırıl şırıl" diye gürültüyle akan sular, sazın sesiyle sakinleşmiş. Dere artık "nenni nenni" der gibi yavaşça, parmak uçlarına basarak akmaya başlamış. İçindeki balıklar yosunların arasına kıvrılmış, suyun ninnisiyle rüyalara dalmışlar.
Gökyüzündeki Ay Dede, Ozan Dede'nin bu güzel müziğini duyunca bulutların arasından gülümseyerek bakmış. Yıldızlar, müziğin ritmine uyup "pırıl pırıl" göz kırpmışlar ve gece lambası gibi gökyüzünü loş bir ışıkla aydınlatmışlar. Yayladaki tüm kuzular, kuşlar ve börtü böcek derin, tatlı bir sessizliğe bürünmüş.
Ozan Dede son bir kez tellerine dokunmuş, "tınnn" diye uzun ve huzurlu bir ses yaylaya yayılmış. Artık sadece ağaçların hafif nefesi ve doğanın huzurlu sessizliği varmış. Ozan Dede sazını yavaşça kılıfına koymuş, "Tatlı rüyalar güzel dünyam," diye fısıldamış. O gece yaylada herkes, en renkli, en güzel rüyaları görmüş.
Siz de yatağınıza yattığınızda kulaklarınızı iyice açın. Belki rüzgarın getirdiği o tatlı saz sesini duyar, Ozan Dede'nin ninnisiyle hemen uykuya dalarsınız.
Gökten üç elma düşmüş: Biri bu masalı anlatan Ozan Dede'nin sazına gelmiş, çünkü müzik ruhun gıdasıymış. Biri masalı dinleyip mışıl mışıl uyuyan çocukların yastığına değmiş. Biri de herkesin kalbine huzur ve tatlı rüyalar olmuş.
Paylaş
Tepkiniz Nedir?
Beğendim
16
Beğenmedim
1
Sevdim
3
Güldüm
0
Kızdım
0
Üzüldüm
1
Şaşırdım
0
