Yıldızları Toplayan Kız

Bir varmış bir yokmuş, Güney Kore'nin başkenti Seul'de Min adında bir kız varmış. Min'in kocaman gözleri ve müziğe karşı büyük bir sevgisi varmış. Her sabah okuluna giderken kulaklıklarını takıp "La la laa, do re mi" diye mırıldanırmış. Min ortaokula başladığında çok heyecanlıymış, ancak sınıfındaki Soo ve arkadaşları onu hep dışlarmış.

Min sınıfta hep tek başına otururmuş. Teneffüslerde Soo ve arkadaşları ona "Şarkı kutusu" diye seslenip "Kri kri kraa" diye garip sesler çıkararak onunla dalga geçerlermiş. Min'in defterlerine çizikler atar, bazen de eşyalarını saklarlarmış. Min eve döndüğünde odasına kapanıp saatlerce ağlarmış.

Bir gün okuldan sonra Min, okul bahçesindeki büyük çınar ağacının altına oturmuş. Gözyaşları "pıt pıt" diye yanağından düşerken, cebinden küçük müzik defterini çıkarmış. Min bu deftere kendi bestelerini yazarmış. O sırada bahçedeki müzik odasından piyano sesleri gelmeye başlamış. Min sesin geldiği yere doğru yürümüş.

Müzik odasında Jin adında bir oğlan piyano çalıyormuş. Jin okulun en sessiz öğrencilerinden biriymiş. Min kapıdan izlerken, Jin onu fark etmiş. "İçeri gelebilirsin, rahatsız olmam" demiş. Min utanarak içeri girmiş. Jin piyanoda çaldığı parçanın notalarını "Şıp şap şıp şap" diye Min'e göstermeye başlamış.

O günden sonra Min ve Jin her gün okuldan sonra müzik odasında buluşmaya başlamışlar. Jin piyanoda çalar, Min de şarkı söylermiş. Min'in sesi o kadar güzelmiş ki, koridordan geçen öğretmenler bile durup dinlermiş. Jin "Sesin gerçekten özel, neden okul festivalinde şarkı söylemiyorsun?" diye sormuş. Min korkuyla başını eğmiş.

Bir gün Soo ve arkadaşları müzik odasının dışından Min'in şarkı söylediğini duymuşlar. Gizlice kapıdan bakmışlar ve Min'in ne kadar yetenekli olduğunu görmüşler. Soo "Bu sefer onu herkesin önünde utandıracağım" demiş ve okul festivalinde şarkı yarışmasına Min'in adını yazdırmış. Sonra da "Herkes seni izleyecek ve sen korkudan donup kalacaksın" diye Min'le alay etmiş.

Min ağlayarak eve koşmuş. Annesi kızını teselli etmiş ve ona büyükannesinden kalan yıldız şeklinde bir kolye vermiş. "Bu kolye cesaret yıldızıdır. Büyükannen her zor durumda ona bakıp güç bulurmuş" demiş. Min kolyeyi boynuna takmış ve "Bip bop, ışıl ışıl" diye parladığını hayal etmiş.

Festival günü gelmiş çatmış. Min sahne arkasında titriyormuş. Jin yanına gelip "Kendini müziğe bırak, gerisi gelecek" demiş. Min boynundaki yıldız kolyeye dokunmuş ve derin bir nefes almış. Sırası geldiğinde sahneye çıkmış. Önce bacakları "zır zır" titremiş, sonra yıldız kolyeyi tutmuş ve kendi yazdığı şarkıyı söylemeye başlamış.

Min'in sesi tüm salonu doldurmuş. Şarkısı zorbalığa uğrayan, kendini yalnız hisseden herkes içinmiş. Son notayı söylediğinde önce derin bir sessizlik olmuş, sonra bütün salon ayağa kalkıp alkışlamaya başlamış. Herkes "Vaaav, muhteşem!" diye bağırıyormuş. Soo bile şaşkınlıkla Min'i izliyormuş.

Festival sonrası okuldaki birçok öğrenci Min'i tebrik etmiş. Hatta okul müdürü ona müzik bursu vermek istediğini söylemiş. Soo ise köşede utanç içinde duruyormuş. Min ona yaklaşmış ve "İstersen sen de müzik kulübümüze katılabilirsin, herkes ikinci bir şansı hak eder" demiş. Soo'nun gözleri dolmuş ve "Özür dilerim" diyebilmiş.