Çizmeli Kedi

Bir varmış bir yokmuş, uzak bir krallıkta, kahverengi tüyleri, kocaman yeşil gözleri olan cesur bir kedi yaşarmış. Bu kedi, siyah şapkası, kırmızı pelerini ve parlak çizmeleriyle ünlü bir kılıç ustasıymış. Herkes onu Çizmeli Kedi diye tanır ve onun maceralarını hayranlıkla dinlermiş.

Çizmeli Kedi'nin en sevdiği şey arkadaşlarıyla maceraya atılmakmış. Kılıcını kuşanır, çizmelerini parlatır ve her gün yeni bir maceraya koşarmış. Dans etmeyi, şarkı söylemeyi ve arkadaşlarını güldürmeyi çok severmiş.

Bir gün köye kötü kalpli bir dev gelmiş ve insanların yiyeceklerini çalmaya başlamış. Çizmeli Kedi bunu duyunca hemen harekete geçmiş. Arkadaşlarını toplamış ve dev ile savaşmak için plan yapmışlar.

Çizmeli Kedi kurnaz bir plan düşünmüş. Önce devi dans yarışmasına davet etmiş. Dev dans etmeye başlayınca o kadar çok yorulmuş ki, olduğu yere yığılıp kalmış. Böylece köy halkı yiyeceklerini geri almış.

Başka bir gün, krallığın hazinesi kötü kalpli haydutlar tarafından çalınmış. Çizmeli Kedi ve arkadaşları hemen haydutların peşine düşmüşler. Kedi, kılıcıyla haydutlarla dövüşmüş ve hazineyi kurtarmayı başarmış.

Çizmeli Kedi sadece güçlü değil, aynı zamanda çok iyi kalpliymiş. Fakir çocuklara yiyecek götürür, yaşlılara yardım eder, hasta hayvanları iyileştirirmiş. Herkes onu bu yüzden çok severmiş.

Günlerden bir gün krallıkta büyük bir festival düzenlenmiş. Çizmeli Kedi burada muhteşem kılıç gösterileri yapmış. Herkes onu alkışlamış ve kral ona özel bir madalya vermiş.

Çizmeli Kedi'nin en büyük hazinesi dostlarıymış. Her akşam arkadaşlarıyla oturur, günün maceralarını anlatır ve birlikte gülüp eğlenirlermiş. Kedi için dostluk, dünyadaki tüm altınlardan daha değerliymiş.

O günden sonra Çizmeli Kedi ve arkadaşları daha nice maceralara atılmışlar. Her gün yeni dostlar edinmiş, yeni kahramanlıklar yapmışlar. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine, gökten üç elma düşmüş, biri cesur kedinin, biri sadık dostlarının, biri de bu masalı dinleyen tatlı çocukların başına.